Gündemden Haberler

Yardım malzemeleri Kızılay’ın depolarında duruyor

6 Şubat Maraş ve 20 Şubat Hatay Depremlerinin üzerinden 97 gün geçti. Depremin üzerinden üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen deprem zamanı çadır ve yardım malzemelerini satan Kızılay yöneticilerinin yarattığı skandallar ise hala bitmiyor. Hatay’da depremzedeler su ve çadır sorunu yaşamaya devam ederken bu sefer de Kızılay Kozan Şube Sekreteri’nin depremzedelere ‘bomboş’ dediği depoda Almanya, Rusya, Kore ve hatta dünyanın en büyük mobilya perakendecisi IKEA’dan gelen yardım malzemelerinin olduğu ortaya çıktı.

Gerçek Gündem’den Melisa Gülbaş’ın haberine göre; AHBAP derneğine 46 milyon TL bedelle çadır satışı yaptığı ortaya çıkan Kerem Kınık, 14 Mayıs seçimlerine sadece 2 gün kala görevinden istifa etti. Hastanelere kan satışı, toplanan yardım paraları ve eşyalara ilişkin çeşitli iddiaların gündeme gelmiş olmasına karşın bugüne kadar iktidar tarafından korunan Kınık’ın istifasının, Erdoğan’ın “Bu konu tabii beni de ciddi manada üzmüştür. Kızılay böyle bir çadır satma fiiline, işine giremez” açıklamasından hemen sonra gelmesi dikkat çekmişti.

Depremin üzerinden 96 gün geçtikten sonra istifa eden Kınık’ın yönetim içinde yarattığı liyakatsiz düzen ise hala devam ediyor.

 AĞZINA KADAR DOLU DEPOYA ‘BOŞ’ DEDİ İDDİASI

Kızılay’a yapılan 3,5 milyon Avro değerindeki battaniye yardımının akıbeti hala bilinmezken bu kez de Kızılay yöneticisinin ‘bomboş’ dediği depolarda Almanya, Rusya, Kore ve hatta dünyanın en büyük mobilya perakendecisi IKEA’dan gelen yardım malzemelerinin olduğu ortaya çıktı. Ağzına kadar dolu olan depoya ‘bomboş’ diyen ve depremzedelerle ‘Daha önce aldığın yardımları ne yaptın?’ şeklinde konuşan isim ise Kızılay Kozan Şube Sekreteri Ertuğrul Ak.

Gerçek Gündem’in ulaştığı Antakyalı depremzede, depremden bu yana Kızılay’dan sadece bir adet küçük gıda kolisi, 2 çuval yakacak, 2 tane çizi kraker, balık konserve ve 2 paket makarna aldığını belirterek, Kızılay Kozan Sekreteri Ak’ın kendisine ‘Daha önce o kadar yardım aldın, aldığın yardımları ne yaptın?’ dediğini ifade etti.  Ak’ın kendisine, ‘Bizde battaniye yok’ ve ‘Depomuz bomboş’ dediğini belirten depremzede, deponun ağzına kadar dolu olduğunu gördüğünü ancak dolu olan depodan kendisine bir adet battaniye bile verilmediğini dile getirdi.

10 KİŞİLİK AİLEYE İKİ GÜNLÜK YİYECEK

Gerçek Gündem’e konuşan ve güvenliğinde endişe duyduğunu için ismini vermek istemeyen Antakyalı bir depremzede, deprem sonrası yardım almak için Adana’da Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na gittiklerini ve oradakilerin kendisini Kızılay’a yönlendirdiğini belirtti. Kızılay’dan kendisine ve ailesine sadece bir adet küçük gıda kolisi, 2 tane çizi kraker, balık konserve ve 2 paket makarnanın verildiğini söyleyen depremzede, verilen kolinin sadece 2 güne yetecek kadar olduğunu ifade etti.

Adana’nın Kozan ilçesinde akrabalarının yanında müstakil bir evde kalan depremzede, aynı evin içinde 10 kişi kaldıklarını anlattı:

“Kozan’da kaldığımız ev yani teyzemin evi müstakil olduğu için kömür ve odun da almamız gerekiyordu. Evin içinde 10 kişi kalıyoruz. Kızılay’ın verdiği gıda kolisi 2 veya 3 güne yetecek kadardı.”

‘SİZİ BURAYA KİM GÖNDERDİ?’

Depremzedelere verilmek için hazırlanan market alışveriş kartlarını almak için Kızılay Adana Kozan Şubesi’ne gittiğini belirten depremzede, orada beklemediği bir durumla karşılaştığını söyledi. Kızılay’daki görevlilere alışveriş kartını almaya geldiğini söyleyen depremzede, kendisine ‘Sizi buraya kim gönderdi, kim yönlendirdi’ şeklinde bir soru sorulduğunu dile getirdi. Depremzede, görevlilerden market alışveriş kartlarının olmadığı cevabını aldı:

“Sonrasında market kartı almak için Kızılay’ın Kozan şubesine gittim. Kartı sorduğumda bana direkt ‘Sizi buraya kim gönderdi, kim yönlendirdi?’ diye soru sordular. Önce soruyu anlayamadım.  Daha sonra anladım ki bu kartı sadece tanıdıklarına veriyorlarmış. Kendilerine market kartlarının olup olmadığını sorduğumda ‘Bizde böyle bir şey yok. Bize kart geldiğinde biz zaten aileleri arıyoruz’ cevabını aldım.”

‘BİZDE BATTANİYE YOK’

Depremzedelere verileceği söylenen 500 TL’lik yardım kartından faydalanamayan depremzede, bu sefer de Kızılay’a battaniye ihtiyacı olduğunu söyledi, ancak bu sefer de kendisine ‘Bizde battaniye yok’ denildi:

“Bu sefer de battaniye olup olmadığını sordum ama battaniyenin olmadığını söylediler. Ama bu tamamen yalan çünkü depolarında her şey var. Benim öğretmen arkadaşım Kızılay gönüllüsü. Arkadaşım deponun ağzına kadar dolu olduğundan bahsetti. Hatta daha sonra depoya gidip deponun ağzına kadar dolu olduğunu ben de kendi gözlerimle gördüm.”

‘YA MADDİ YARDIM YA DA MARKET KARTI; BU TAMAMEN BENİM İNİSİYATİFİME KALMIŞ BİR ŞEY’

Market alışveriş kartlarını almak için bir daha Kızılay’a gittiğini söyleyen depremzede, Kozan Kızılay Sekreteri’nin kendisine ya maddi yardım ya da market yardım kartlarını verebileceğini söylediğini ifade etti:

“A101 kartları için yine Kızılay’a gittim. Bana maddi yardımın ya da A101 kartlarının verileceği söylendi. Ama sekreter bunun kendisinin ‘inisiyatifine’ kaldığını da vurgulayarak söyledi. Bin TL’lik yardımı ve kişi başı verilen A101 kartları sordum. Bana yine ‘Bu benim inisiyatifime kalmış bir şey. Kozan’a gelen depremzede sayısı fazla olduğu için ya nakdi yardım ya da A101 kartı veririm’ dedi. Normalde kişi başı verilmesi gereken A101 kartları için de ‘Kişi başı değil sadece her bir aileye kart verebilirim bu da benim inisiyatifime kalmış’ şeklinde cevap verdi.

‘BABAM EMEKLİ MEMURDU, İKRAMİYE PARASININ HEPSİYLE ALTIN ALMIŞTI AMA ALTINLAR EVİMİZİN ENKAZIYLA BİRLİKTE GİTTİ’

Daha sonra Kozan Kızılay Genç Kızılay Başkanı’nın bin TL’lik yardım için kendisinden belge götürmesini istendiğini söyleyen depremzede, belgeleri teslim ettiğini belirtti. Depremzede, geri dönüş alamayınca bu sefer de Adana Kızılay İl Başkanı Ahmet Çolak’la görüştü. Çolak’la görüştükten sonra bu sefer de Kızılay Kadın Kolları’na yönlendirilen depremzede, bu görüşmelerden de sonuç alamadığını anlattı:

“Bin TL’lik nakdi yardımı alabilmek için yine Kızılay’a gittim. Ben tek başıma gidiyorum çünkü anne ve babam depremi daha kabullenemediler. Deprem öncesine kadar her şeyleri vardı ama sonrasında bir anda her şeylerini kaybettiler. Benim babam 2 yıl önce emekli olmuştu ve emekli olduğu zaman ikramiye parasının hepsiyle altın almıştı. Babamın aldığı tüm altınlar da evimizin enkazıyla birlikte gitti, tek bir tanesini bile bulamadık. Her şeylerini kaybettiler o yüzden yardım istemeye utanıyorlar, çekiniyorlar. O yüzden istemeyerek de olsa yardımlara ben gidiyorum. Kızılay’a gidip yaptığım görüşmelerden ne düzgün bir cevap alabildim ne de olumlu bir sonuç.”

‘KIZILAY KOZAN SEKRETERİ ERTUĞRUL AK: “DAHA ÖNCE O KADAR YARDIM ALDIN, ONLARI NE YAPTIN?’

Depremzede, Kızılay Kozan Sekreteri Ertuğrul Ak’ın görüşmeleri sırasında kendisiyle saygısızca konuştuğunu söyledi: “Sekreterin kullandığı dil o kadar kötüydü ki. Battaniye ihtiyacımız olduğunu dile getirdim. ‘Deponuzda hiç yok mu’ diye sordum. Bana ‘daha önce aldıklarını ne yaptın?’ diyerek çıkıştı. Neye uğradığımı şaşırdım. ‘Siz ne demek istiyorsunuz, neyi aldım ki ben’ dedim. Bana ‘O kadar şey aldın, onları ne yaptın?’ diye sorup durdu. Ama ben depremden beri bir adet gıda kolisi ve yakacak dışında hiçbir şey alamadım. Yaptığı çok büyük saygısızlıktı.”

KIZILAY’IN ‘BOMBOŞ’ DEDİĞİ DEPODA ALMANYA, RUSYA, KORE VE HATTA IKEA’DAN GELEN MALZEMELERİN OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Ak’ın kendisine ‘Bizim depolarımızda hiçbir şey kalmadı, depomuz bomboş’ dediğini söylediğini belirten depremzede, ‘boş’ denilen depoya gittiğini ancak deponun ağzına kadar dolu olduğunu ifade etti. Ak’ın kendisine yaptığı saygısızlığı bir kez daha vurgulayan depremzede, ‘boş’ denilen depoda dünyanın en büyük mobilya perakendecisi olan IKEA’dan gelen malların bile olduğunu söyledi:

“Kaymakamlıkta tanıdığımız biri bizi Kızılay’ın deposuna götürüp oradan ihtiyaçlarımızı alabileceğimizi söyledi. Depoya gittiğimde gözlerime inanamadım. Kızılay’ın bomboş dediği depo ağzına kadar doluydu. Depoda Almanya, Rusya, Kore’nin gönderdiği malzemeler vardı. Gözlerimle gördüm, IKEA’dan bile çok fazla paket, koli ve eşya gelmiş. Depoda AFAD’ın gıda ve yardım kolileri de vardı. Ama Kızılay bize depo ‘bomboş’ dedi. Daha açılmamış koliler vardı.”

KIZILAY, YARDIMLARI SADECE ‘TANIDIKLARA’ MI VERİYOR?

Depremzede, Kızılay Kozan Şube’nin sekreterini birkaç gün sonra deponun önünde Kızılay önlüğüyle gördüğünü söyledi. Yanında iki Kızılay gönüllüsü olduğunu da ifade eden depremzede, deponun önünde Hatay plakalı bir arabanın içinin yardım malzemeleriyle dolu olduğunu gördüğünü de sözlerine ekledi.

‘ARAYA TANIDIK GİRİLMEZSE DEPREMZEDELERİN YÜZLERİNE BİLE BAKILMIYOR’

“Bu yardımlar kime gidiyor? Tanıdıklarına mı veriyorlar sadece, neden bize hiçbir şey verilmedi, depo boş dendi? Neden bize yardım etmediler? Biz dilenci değiliz. İhtiyaç sahibiyiz sadece, korkunç bir deprem yaşadık ve bu herkesin başına gelebilir ama bunu bile anlayamayacak durumdalar” diye konuşan depremzede, araya ‘tanıdık’ girmediği sürece insanlara yardım edilmediğini hatta yüzlerine bile bakılmadığını ileri sürdü.

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu