En az 3 yıl daha hayat pahalılığını hissedeceğiz
Nisan ayına ilişkin enflasyon verileri TÜİK ve ENAG tarafından açıklanırken, arada yine büyük bir fark oluştu. “Türkiye ekonomisi, Şubat 2018’den bu yana derin kriz ve 2020’den beri derin buhran içinde” diyen Ekonomist Veysel Ulusoy, TÜİK’in verilerinin de önümüzdeki aylarda üç haneyi göreceğini belirtti ve “En az 3 yıl daha inanılmaz bir şekilde hayat pahalılığını hissedeceğiz” dedi.
Ekonomik krizin her geçen gün derinleştiği Türkiye’de başta temel ihtiyaç maddeleri olmak üzere pek çok ürüne art arda zam gelirken, verilerinin güvenilirliği konusunda eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) da nisan ayına ilişkin verileri paylaştı.
Üretici enflasyonunu aylık bazda yüzde 7,67, yıllık bazda ise yüzde 121 olarak açıklayan TÜİK; tüketici enflasyonunu da aylık bazda yüzde 7,25, yıllık bazda ise yüzde 69,97 olarak açıkladı. Rakamlar soru işaretlerini artırırken, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) da nisan ayına ilişkin hesaplamalarını paylaştı.
AKP’nin TÜİK onayı olmadan istatistik paylaşanlara yönelik ceza verilmesini öngören bir taslak üzerinde çalıştığı geçen haftalarda ortaya çıkarken, hedefteki kurum olarak değerlendirilen ENAG da enflasyonu aylık bazda yüzde 8,68 ve yıllık bazda yüzde 156,56 olarak açıkladı.
‘İKİ VERİ ARASINDAKİ MESAFE, SOKAĞIN HİSSETTİĞİ MESAFENİN TA KENDİSİ’
ENAG’ın da kurucuları arasında yer alan Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy da enflasyon verilerini değerlendirdi. Cumhuriyet’ten Miray Özbilek’e konuşan Ulusoy, “İki veri arasındaki mesafe, sokağın da hissettiği mesafenin ta kendisi” dedi.
‘ENFLASYON ORANININ YÜZDE 200’LER CİVARINDA OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR’
Artık hiçbir üründe, bir yıllık artışın yüzde 150’nin, yüzde 200’ün altında gözlemlenmediğinin altını çizen Ulusoy, “Bunu, sadece sokakta, pazarda veya markette gözlemlemiyoruz. İnternette, ürünü üreten mecralarda, fabrikalarda ve daha önemlisi, ürünü üreten kişilerin ta kendisinde, ilk ağızdan dinliyoruz. Örneğin, sanayicilerin ya da tüketim ürünleri üreten üreticilerin birebir veya toplu konuşmalarda zikrettikleri enflasyon oranının, yani daha açıkçası kendilerinin rafa yansıttıkları enflasyon oranının yüzde 200’ler civarında olduğunu herkes biliyor” diye konuştu.
‘KARAR VERİCİLER DE BİLİYOR’
“Bunu bence kamudaki karar vericiler de biliyor” diyen Ulusoy, “Ama devlet her zaman olumsuz verilerde cimridir. Zannedersem bu cimriliğini de kullanmaya devam etmek istiyor ama hissedilen enflasyon ile maaş artışlarının da paralel olması gerektiğini benden daha iyi bildiklerini sanıyorum” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE EKONOMİSİ 2020’DEN BERİ DERİN BUHRAN İÇİNDE’
“Türkiye ekonomisi, Şubat 2018’den bu yana derin kriz ve 2020’den beri derin buhran içinde” değerlendirmesinde bulunan Ulusoy, “Bundan çıkışın temel yolunun; milli gelirin en az yüzde 65’ini oluşturan tüketim harcamalarından geçtiğini ve bunun için de ücretlerin, hissedilen enflasyonun üzerinde artması gerektiğini kanıksamaları gerekiyor Ankara’daki arkadaşların” uyarısında bulundu.
Ulusoy, “Kim ne derse desin, ne Maliye Bakanı ne de Dışişleri Bakanı, ne de başka bir bakan… Şunu bilsinler; TÜİK’in sayfasına girdiklerinde endekslerin yüzde artışlarını koyduklarında endeksin nereye kadar yükseleceğini, nerede en üst noktaya ulaşacağını, ondan sonra da nerede aşağı doğru gideceğini görebiliyorlar” dedi.
‘EN AZ 3 YIL DAHA İNANILMAZ BİR ŞEKİLDE HAYAT PAHALILIĞINI HİSSEDECEĞİZ’
2022 yılının devamı için değerlendirmelerde bulunan Ulusoy, “Türkiye ekonomisi, ekim ve kasım aylarında, TÜİK’e göre ya yüzde 90’ları ya da yüzde 100’ü, yani üç haneyi bulacak. Ondan sonra aralık ayındaki enflasyon oranına göre ya da vergilerde, asgari ücrettteki artış oranına göre, yüzde 13’ün altında kalan bir aylık enflasyon oranı olduğunda, aşağı doğru gidecek. Ama bu hayat pahalılığının artmayacağını göstermiyor. Hayat pahalılığı Türkiye’de devamlı artacak ve en az 3 yıl daha inanılmaz bir şekilde hayat pahalılığını hissedeceğiz” dedi.
Ulusoy, sözlerini “Dolayısıyla, yine vurguluyorum; reel ücretleri, hissedilen enflasyonun üzerinde artırılması gerektiğini bir grubun Ankara’da artık haykırması gerekiyor, karar verici olarak” sözleriyle noktaladı.