Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yükseltti
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, yüzde 58 olan 2023 yıl sonu enflasyon tahminini Orta Vadeli Program’daki (OVP) hedef olan yüzde 65’e yükseltti.
Hafize Gaye Erkan, 2023’ün 4. Enflasyon Raporunu açıklamak üzere Ankara’da düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Erkan, bankanın yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 58’den Orta Vadeli Program ile uyumlu şekilde yüzde 65’e, 2024 yıl sonu enflasyon tahmininin ise yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltildiğini açıkladı.
‘DEZENFLASYON SÜRECİNİN 2024 YILININ İKİNCİ YARISINDA BAŞLAMASINI HEDEFLİYORUZ’
Hafize Gaye Erkan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Para politikasının birikimli etkileri, içinde bulunduğumuz geçiş döneminde devreye girerken, dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasını hedefliyoruz. İç talepten dengelenmeye ilişkin şimdiden bazı öncü sinyaller alıyoruz. Enerji fiyatları jeopolitik gelişmelerin etkisiyle ayrışmıştır. Kuruluşların petrol tahminleri kayda değer bir belirsizliğe işaret etmektedir.
Gelişmiş ülkelerde parasal sıkılaşma devam etmektedir. Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha uzun süre daha sıkı duracakları iletişimlerinde vurgulanmıştır. Son aylarda gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışı gözlemlenmektedir. Olumsuz şoklara rağmen ülkemizde finansman koşulları dengeli seyretmektedir.
Tüketici fiyatı enflasyonu eylülde haziran ayına kıyasla 23,3 puan yükseldi. Enflasyonun bu iki dönem arasında yükselmesinin temel nedeni büyük şokların bir arada gerçekleşmesidir. Bu dönemde akaryakıt etkisi öne çıkmıştır.
Vergi güncellemelerinin etkisi de 2,5 puan oldu. Eylül enflasyonu ekimdeki yüksek frekanslı veriler ve tüm öncü göstergeler, söz konusu şokların enflasyona yansımasının büyük ölçüde tamamlandığına işaret etmektedir.
‘ARZ-TALEP DENGESİNDE NORMALLEŞME KADEMELİ ŞEKİLDE BAŞLAMIŞTIR’
Talepteki güçlü seyir, devam etmekle birlikte ivme kaybetmektedir. Arz-talep dengesinde normalleşme kademeli şekilde başlamıştır. Bazı göstergeler talepteki aşırı katılığın ortalama olarak kalktığını göstermiştir.
Uyguladığımız seçici kredi sıkılaştırması, arz ve talep dengesinin de uyumunu gözetmektedir. Parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle, bu kademeli dengelenmenin süreceğini öngörüyoruz.
Hizmetlerdeki fiyat katılığı enflasyonun önemli bir bileşeni olmayı sürdürmektedir. Kademeli artan hizmet enflasyonun yavaşlaması zamana yayılmaktadır. Büyük şehirlerde kiralarda yavaşlama eğilimi gözlemliyoruz, ama bunun etki etmesi zaman alacaktır.
‘DEZENFLASYONU 2024 YILINDA TESİS ETMEKTE KARARLIYIZ’
Son dönemde aylık enflasyonun beklentileri aşması beklentiler üzerinde olumsuz etkide bulunmuştur. Bununla birlikte enflasyon beklentilerinde bozulma aydan aya yavaşlamıştır. Piyasa katılımcılarının 12 ay, 24 ay ve 5 yıl enflasyon beklentilerinde gerileme görmekteyiz. Parasal sıkılaştırma süreci beklentilerin yeniden çıpalanmasını başlatacaktır.
Ekim ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğini göstermektedir. Dezenflasyonu 2024 yılında tesis etmekte kararlıyız.
Parasal sıkılaşma sürecini bütünsel bir şekilde tasarladık. Politika faizini güçlü bir şekilde toplamda 26,5 puan artırdık. Bunun tamamlayıcısı olarak miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi politikasını devreye aldık. Sterilizasyon yoluyla toplamda 700 milyar TL çekilmiştir. Son zorunlu karşılık kararıyla ilave olarak 350 milyar TL ile toplam sterilizasyon 1 trilyon TL’nin üzerine çıkacaktır.
Politika faizindeki artışa paralel olarak mevduat faizleri de yükselmiş, politika faizinin mevduat faizine aktarımı güçlenmiştir. Tüketici kredisi faizleri ticari kredi faizlerinin üzerinde seyretmektedir. Bireysel krediler önemli oranda yavaşladı. Bireysel kredi kartı harcamaları görece yüksek hızla seyretmekle birlikte daha ılımlı bir patikaya ilerlemektedir.
Ticari kredilerin kompozisyonundaki iyileşme dikkat çekmektedir. İhracat ve yatırım kredileri 6 kat artış göstermiştir. Bankamızın kullandırdığı reeskont ve yatırım taahhütlü kredilerde belirgin artış gözlenmiştir.
‘REZERVLER HAZİRAN AYINDAN BU YANA GÜÇLÜ ŞEKİLDE ARTMAKTADIR’
Kur korumalı mevduat ve Döviz mevduatı azalırken, TL mevduat artmıştır. TL mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 5 artmıştır. Bu süreçte rezervlerdeki artış da devam etmiştir. Rezervler Haziran ayından bu yana güçlü bir şekilde artmaktadır.
CDS primi jeopolitik gelişmelere rağmen 400 baz puanın altında seyretmektedir. Finansal koşullar dengeli bir seyir izlemektedir.
‘YIL SONU TAHMİNLERİNİ 2023 İÇİN YÜZDE 65, 2024 İÇİN YÜZDE 36 OLARAK GÜNCELLEDİK’
Yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için yüzde 65, 2024 için yüzde 36 ve 2025 için yüzde 14 olarak güncelledik. Tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, hızı ve seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendirmekteyiz.
Dezenflasyon döneminde, döviz kuru istikrarı, cari işlemler dengesinde iyileşme, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve rezervlerde artış devam edecektir. Dezenflasyon dönemini, öngörülebilirliğin artacağı, enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşacağı ve kaliteli büyümenin yanı sıra, enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak sağlanacağı istikrar dönemi takip edecektir.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak revize ettik.
Tahmin patikamızın detaylarına gelecek olursak, Temmuz ve ağustos aylarındaki yüksek oranlı artışların ardından, tüketici fiyatlarındaki aylık artış eylülde zayıflamıştır. Öncü göstergeler, aylık enflasyonda başlayan yavaşlamanın ekim ayında sürdüğüne işaret etmektedir.
‘AYLIK ENFLASYONDA KASIM, OCAK VE MAYIS’TA GEÇİCİ YÜKSELİŞLER OLACAK’
Para politikası karar metinlerimizde belirttiğimiz gibi, aylık enflasyonun ana eğiliminde de gerileme bekliyoruz. Bununla birlikte, aylık enflasyon patikasında kasım, ocak ve mayıs aylarında para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlara bağlı olarak geçici yükselişler olacağını değerlendiriyoruz.
Örneğin, kasım ayında doğalgaz tüketiminin artmasıyla birlikte, hanelerin, bedelsiz kullanım sınırını aşacağını öngörüyoruz. Bu durum, enflasyonda yukarı yönlü mekanik bir etki oluşturarak, aylık enflasyonun kasım ayında geçici olarak yükselmesine sebep olacaktır. 2024 yılı ocak ayında ise, asgari ücret ayarlaması, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmelerin ve otomatik vergi güncellemelerinin devreye girmesini bekliyoruz.
2024 yılı mayıs ayında ise, doğal gaz kaynaklı baz etkileriyle yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşeceğini göreceğiz. 2024 yılının ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlayacağını öngörüyoruz.”