Diyarbakır’da TİP’ten zamlara karşı eylem
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Diyarbakır İl Örgütü, artan yoksulluk ve her türlü tüketim ürününe gelen zamlara karşı Yenişehir TİP ilçe binası önünde bir eylem düzenledi. Eylemde “Saray varsa huzur yok”, “Yaşamak için sosyalizm” ve “Emeğime dokunma” yazılı dövizler taşınırken, yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Sermaye düzeninin pandemiyle azgınlaşan ve gittikçe daha da kurumsallaşan saldırıları emekçiler açısından giderek ağırlaşan koşullara yol açtı. Yaşam zaten zordu ve pandemi ile başlayan, ekonomik krizle doruğa çıkan yoksullaşma süreci gün geçtikçe daha da vahim sonuçlar doğurmaya başladı.
Asgari ücrete yapılan zam yüzdelik olarak çok gibi görünse de işçinin cebine giren ve cebinden çıkan arasında ciddi bir fark oluştu. Asgari ücret zammı; gıdaya, elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta yapılan zamlarla daha ilk ay içinde eridi.
Akaryakıta son üç ay içerisinde %150’e yaklaşan oranda zam yapıldı. Motorin, benzin ve gaz yağı fiyatlarının yüksekliği başta tarımsal üretim ve lojistik sektörüne ciddi etkisi olacaktır. İnsanların sağlıklı ve ucuz gıda maddesine erişimi her geçen gün zorlaşmaktadır. Ayçiçek yağına son aylarda gelen fahiş zam oranı bize gıda sektöründe yaşayacağımız kriz hakkında ciddi emareler sunmaktadır.
Ayrıca yurttaşların ulaşım hakkı da bu zamlardan etkilenmektedir. Son birkaç ay içerisinde Diyarbakır’da Özel Halk Otobüs fiyatları 2 Tl’den 4 Tl’ye, dolmuş fiyatları 2.25 Tl’ten 4.50 Tl’ye yükseldi. İktidar kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almıştır.
Elektriğe yapılan zamlardan dolayı birçok iş yeri faaliyetini durdurmak noktasına gelmiştir. Hane halkı en temel ihtiyaçları için kullandığı elektrik için servet ödemek zorunda bırakılmıştır.
İktidar ve patronlar, pandeminin ve ekonomik krizin ağır faturasını emekçilerin üzerine yıkmaktadır. Pandeminin, Suriye’deki iç savaşın ve ekonomik krizin ağır faturası yetmezmiş gibi şimdi de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının faturasını da emekçilere ödetmek istiyorlar.
“Şahsı” saraylarda ejder meyveli toplantılar düzenlerken, patronlar kârlarını büyütürken, emekçiler büyük bir yıkıma sürükleniyor.
Önümüzdeki süreçte emekçi halkımızın yaşam koşulları daha da zorlaşacak. İktidar ve patronlar sıkıştıkça yaşadıkları her krizin faturasını bize, emekçilere daha da fazla ödetmeye kalkacak.
Ekonomik krizin ve bölgemizdeki savaşların faturasını ödememek için tek çaremiz birleşik ve güçlü bir işçi sınıfı hareketidir. İktidarın bize uygun gördüğü yaşamı kabul etmek zorunda değiliz. Birileri zevki sefa içinde bir eli yağda bir eli balda yaşarken çoğunluğun yoksulluk içinde debelenmesini kabul etmiyoruz.
Gelin hep beraber bu sömürücü düzeni değiştirelim ve emekçilerin insanca yaşayabileceği bir ülke kuralım.