Enflasyon timleri sahaya indi
Hükümet enflasyonla mücadele olarak yine sopa çıkardı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonla mücadele için kurulacağını açıkladığı “enflasyon timleri” sahaya indi. 2 bin 800 kişilik enflasyon timi günde 2 bin adrese gidecek. Enflasyon timleri, toptan satış, üretim ve perakende satışta kendi aralarında zam yapıp yapmadığını, KDV indirimlerini denetliyor. Bir ay, 1 hafta önceki e-faturalar sistemden çekilerek ortalama alış fiyatları çıkarılıyor. Et, yumurta ve tavuk ürünlerinin fiyatı öncelikle incelenecek, üretim yeri açısından Balıkesir, Kayseri, Konya, gibi illerde de denetimler yoğunlaştırıldı.
Yaklaşık 500 kişilik ekip ise denetimlerin yüzde 40’ının yapıldığı İstanbul’da görev yapıyor. Enflasyon timleri, “gıda, otomotiv, elektrikli ev aletleri, inşaat ve yapı malzemeleri, tekstil” başta olmak üzere 35 faaliyet alanında denetim yürütüyor.
Peki, etiket denetimleriyle enflasyonla mücadele edilir mi? Bu sorunun yanıtı için geçmişte yapılan ‘mücadele’ programlarına bakmak yeterli. Zira iktidar, enflasyonu oluşturan nedenlerden çok market fiyatları üzerinden polisiye yöntemlerle enflasyonla mücadele ediyor.
MALİYETLERE BAKILMALI
Şimdi de KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi gıda fiyatlarındaki artışın çözümü olarak sunuluyor. TÜİK’e göre ocakta gıda enflasyonu yüzde 55,6 oldu. KDV indirimlerinin şubat ayı rakamlarına yüzde 0,5’lik bir etkisi bekleniyor.
KDV indirimlerinin ardından Yumurta Üreticileri Merkez Birliği(YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, yumurta üreticilerine yönelik başlatılan denetimle ilgili olarak “Maliyetlerimize bakmak gerekir” ifadelerini kullandı: “Bizim maliyetlerimiz şeffaf, yem girdilerimiz düşerse fiyatlarımız düşer. Şu an mevcut durumda maliyetlerimize bakıp karar verebiliriz. İnsanlar pahalı diyor ama neye göre deniliyor. Yumurta fiyatının geçmişteki gibi çok ucuz olabilmesi için ya üretici cebinden verecek ya da devlet destek verecek. Ambalaj maliyetimiz yüzde 300 arttı. İşçilik yükseldi. Elektrik enerjisi yükseldi. Enerji konusunda destek bekliyoruz. KDV indiriminin üretici tarafıyla hiçbir alakası yok.”
Üreticiler maliyetler düşürülmediği takdirde fiyatların düşmeyeceğini savunuyor. Hükümetin enflasyonla mücadele olarak eylül ayından bu yana öne sürdüğü iki uygulamaya ve sonuçlarına mercek tuttuk.
TARIM KREDİ
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eylül ayında gıda fiyatlarındaki artışta marketleri sorumlu tutarak Tarım Kredi Kooperatifi Marketleri’nin sayılarının artırılacağını açıkladı. Tarım Kredi Kooperatifleri’nin market sayısı bine çıkarılarak ucuzluk sağlanacaktı. Ancak bazı ürünlerin Tarım Kredi Kooperatifi marketinde daha pahalıya satıldığı gözlemlendi. Erdoğan’ın Bu da 5 tane zincir market. Bunlar bütün o ürünü toparlıyor. Bu 5 tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor” açıklamasıyla harekete geçen Bakanlık yine polisiye yöntemlere başvurdu.
STOKÇULUK CEZASI
Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “5 büyük zincir markette yumurtadan süte, makarnadan pirince, temizlik malzemelerine kadar geniş bir yelpazedeki üründe fahiş fiyat artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için Ticaret Müfettişleri görevlendirilmiştir” denildi. Soruşturma sonrasında BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK, A 101 ve Savola Gıda’ya toplam 2,7 milyar lira idari para cezası kesildi. Ama fiyatlar düşmenin aksine hızla yukarı çıktı.