İleri Haber
Didim Çarşı Merkezi’nde Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkevleri ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) ortak bir eylem düzenledi. Enerjiden gıdaya birçok ürüne gelen zamların yurttaşlarda yarattığı geçim sıkıntılarına dikkat çekilen eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Elektrikten mazota, benzinden gıdaya, iğneden ipliğe yapılan fahiş zamlar nedeniyle kış aylarında ısınma ile beslenme arasında bir seçim yapmaya zorlanır hale geldik. Market sepetlerimiz, pazar arabalarımız artık daha boş! Enflasyon resmi TÜİK verilerine göre %61 olarak açıklanırken, bağımsız iktisatçılar tarafından mutfağımıza yansıyan gerçek oran %146 olarak açıklanmıştır. Halktan alıp, doğayı yağmalayıp zengine servet aktarmak şeklinde özetlenebilecek bu politikaları “ekonomiyi yönetememek” biçiminde tanımlamak, icra edilmekte olan bu sınıf saldırısını gizlemek anlamına gelir. Saray Rejimi’ni var edenler güçler, halka karşı savaş açmıştır ve bunun sonuçları tüm çıplaklığıyla ortadadır. Yaşadığımız bu kriz beceriksizlik değil “bilerek ve isteyerek” oluşturulmaktadır.
Ülkeyi yönetenler sürekli; “Faiz lobisi! – Dış güçler!” bahanelerine sarılıyorlar. Bugün ise Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi ekonomik krizin bahanesi haline getirildi. Sanki Rusya-Ukrayna savaşı öncesinde Türkiye’de her şey güllük gülistanlıkmış gibi açıklamalar yapılıyor. İki emperyalist blok arasında süren savaş, yeni zamların dayanağı haline getirilmek isteniyor. Sanki bu savaştan önce memlekette hiçbir şeye zam yapılmamış gibi… Bizler ne NATO, ne ABD, ne de Rusya! Sadece savaşa hayır diyoruz!
Diğer yandan zeytinliklerin maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekilerek talan edilmesinin önüde açılmak istenmektedir. 20 yıllık AKP iktidarının en karakteristik özelliklerinden biri de rant ve talana dayalı politikalarla doğanın yağmalanması oldu. Yasalar ve kanun hükmünde kararnameler eliyle toprağımız, suyumuz, ormanlarımız, tarım alanlarımız; madencilik çalışmalarıyla, taş ocaklarıyla, termik, HES, JES, RES gibi enerji santralleriyle gasp edildi. Doğal varlıklarımız turizm, sanayi, enerji ihtiyacı bahanesiyle kuşatılmış durumda. Coğrafya, rant projeleri uğruna arsalaştırıldı.
AKP iktidarı döneminde Maden Kanunu’nda 21 kez, Orman Kanunu’nda 29 kez değişiklik yapıldı. Her değişiklikte doğa ve tarım alanı, su varlıkları, kültür varlıkları daha fazla madencilik faaliyetine açık hale getirildi. Yasalar, doğanın yağmasında tüm engelleri kaldırmak için araç olarak kullanıldı.
Başta üretici köylüler olmak üzere birleşerek bu zeytin talanını engellemek ve doğanın tahribatına dur demek zorundayız.
ARTIK YETER!
Sermayenin krizlerini, savaşlarını biz yaratmadık faturasını da biz ödemeyeceğiz!
-Yapılan zamlar derhal geri alınsın.
-2022 yılında asgari ücretliye ve emekliye yapılan zamlar 2 ay içerisinde eridi. Halkın yarısından çoğu açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Acilen mevcut ücretlere “ek zam” yapılmalıdır!
-İçeride ve dışarıda halkları birbirine düşman eden politikalara ve emperyalist paylaşım savaşlarına hayır diyoruz!
-Havamıza, suyumuza, toprağımıza, el uzatılmasına izin vermeyeceğiz!
Demokratik, ekonomik ve siyasi taleplerimizin çözümünde bizler var olan cumhur ve millet ittifaklarının sorunlarımızı çözebileceğine inanmıyoruz. Halkların örgütlü gücünü gösterebileceği 3. Bir ittifak ancak bu sorunun üstesinden gelebilir.
Gündüzlerinde işsiz kalınmayan, gecelerinde aç yatılmayan bir ülke için; İşçileri, emekçileri, üretici köylüleri, kadınları, LGBTİ+ bireyleri, gençleri birlikte mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz!
Bütün bu söylediklerimizin hayata geçirilebileceği zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Bunun başlangıcı olarak 1 Mayıs’ta hep birlikte alanlarda olacağız…
