Ekonomi

‘Enflasyon aralık ayında da beklentilerin çok üzerinde olacak’

Hüseyin Naval – @huseyinNaval

Türkiye’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla daha derinleşen ekonomik krizin etkileri her geçen gün daha da ağırlaşırken, bugün açıklanan verilere göre enflasyon kasımda yılın zirvesini gördü.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamlara göre TÜFE’de (2003=100) 2020 yılı kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,30, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,03 ve on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 12,04 artış gerçekleşti.

Enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından Twitter hesabından açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yüksek enflasyonun etkilerini aza indirmek için çalıştıklarını belirtirken, “Yüksek enflasyonun vatandaşımız üzerindeki etkilerini en aza indirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” ifadesinin kullandı. 

Bakan Elvan, “Enflasyonist beklentilerin iyi yönetilmesi ve fiyat istikrarının tesisi için, para ve maliye politikası araçlarımızı eşgüdüm içinde kullanacağız” dedi.

‘ENFLASYON YAPIŞKAN BİR ÖZELLİĞE KAVUŞTU’

Yeditepe Üniversitesi İktisat Fakültesi Profesörü Veysel Ulusoy, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin İleri Haber’e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) olarak kasım ayı için enflasyon rakamlarına ilişkin bir rapor hazırladıklarının altını çizen Ulusoy, “Bizim hesapladığımız verilere göre enflasyon Türkiye’de yapışkan bir özelliğe kavuştu” dedi. 

Enflasyonun önümüzdeki dönemlerde %2 seviyelerine düşmeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Ulusoy, “Zaten TÜİK de enflasyon oranını son iki aydan beri %2’nin üzerinde açıklıyor” şeklinde konuştu.

Veysel Ulusoy şunları kaydetti:

‘ENFLASYON ARALIK AYINDA DA BEKLENTİLERİN ÜZERİNDE GELECEK’

“Temel olarak zaten dövizdeki girdi maliyetlerinin artışı nedeniyle yavaş yavaş TÜFE’ye doğru geçişkenliğin arttığını görüyoruz. Bu geçişkenlik ekim ayında fazla olmadı gibi gözükse de kasımda büyük bir yapısal değişim görüyoruz. Aralık ya da ocakta da bu geçişkenliğin yani toptan eşya fiyatlarındaki artışın perakendeye yansımasını yüksek seviyelerde göreceğiz. 

Benim beklentim enflasyonun aralık ayında da ekonomistlerin beklentilerinin çok üzerinde geleceği yönünde. Biz de ENAGrup olarak zaten günlük enflasyon verilerini aldığımız zaman bunu aralık bir ve iki itibarıyla hissettik. Yani aslında enflasyon ay başında bir puan arttı bile. 

Yıl sonuna etkisinin ise en azından %3 seviyelerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Daha da önemlisi gıda fiyatlarının, ithalattan ihracata yaşanan gıda stoklarından kaynaklı sorunlardan dolayı üst seviyelerde gerçekleşeceğini tahmin etmek zor olmaz.”

ENAGrup’un Ekonomik Analiz Bülteni’nin tamamı şu şekilde:

“Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGRUP) her zaman olduğu günlük fiyatlar genel seviyesi ölçümlerinden hesapladığı fiyat endekslerindeki değişimlerini hem ürün hem de ürün grubu kapsamında Kasım 2020 dönemi için hesapladı. Buna göre Kasım 2020 dönemi enflasyon oranı %3.43 olarak gerçekleşti. Bu oran Türkiye ekonomisi enflasyon oranlarının artık yapışkan bir şekilde yukarılarda konumlandığını göstermektedir.

Kasım 2020 dönemi esas itibariyle gelecek dönemlerdeki ekonomik değerleri etkileyen çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemi oldu.

Kasım 2020 döneminde kayda değer ekonomik gelişmelerin yayında siyasal kapsamda da küresel değişimlere yön veren gelişmeler olmuştur. Kasım ayının hemen başında ABD başkanlık, senato ve temsilciler meclisi seçimlerinde Biden’ın başkanlığa seçilmesi, merkez bankaları para politikasından uygulamaya konulacak maliye politikalarını daha şimdiden şekillendirmeye başladı. Bunun en sıcak örneğini Fed’in yaklaşımlarında hissetmeye başladık bile.

Dışsal faktörlerin yanında Kasım ayı içerisinde Türkiye ekonomisini derinden etkileyen birçok gelişme yaşandı. Kasım ayının ilk yarısında merkez bankası başkanının görevden alınmasının hemen sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Bayraktar’ın istifası geldi. Ekonomide çoğu dengeyi değiştireceği beklentilerinin aksine maliyet enflasyonunun önemli kalemlerinden biri olan döviz kurunda zaten çok yukarılara çıkmış seviyeler aniden aynı hızla aşağılara doğru bir seyir izledi.

Tüm bunlara daha çok merkez bankasının faiz artırımı sinyalleri eklendi ve Para Piyasası Kurulu toplantısında da beklendiği gibi politika faizi 475 baz puan artarak bir bakıma piyasa faizine eşitledi. Bunun yanında piyasalarda reform sözcüğünün kullanma sıklığının da eklenmesi ile ekonomide farklı bir güven havası oluştu.

Öte yandan tüm bu gelişmeler enflasyon sepetine olumlu yansımadı. Özellikle, Covid-19 salgınında ikinci dalganın yaşanması ve hızını artırarak devam etmesi, gıda ve alkolsüz içecek ürün grubunda %4’leri bulan fiyat artışına neden oldu.

“Eğlence ve Kültür” harcamalarının içinde önemli bir yeri kapsayan bilgisayar, dizüstü bilgisayarı ve elektronik eşya fiyatlarında, uzaktan eğitim ve döviz kuru bazlı artışlar bir bakıma fiyatları yaklaşık aylık %13 artırdı. Buna ulaştırma grubunda akaryakıt zammı etkisinin yarattığı %5’i aşan enflasyon oranını eklememiz gerekecektir

TÜİK ürün grubunun oluşumunun yanında ENAGRUP’un oluşturduğu ve özellikle de pandemi sürecinde önem kazanan alt gruplara baktığımızda ise, “makarna, pirinç ve bakliyat” grubunda fiyatların aylık olarak %6.7, diğer yiyecek grubunda %5.85, tüm giyecek grubunda ise %6’nın üzerinde arttığını gözlemlemekteyiz.

Tüm bu fiyat değişimlerini yanında analiz edilmesi gereken diğer noktalar da mevcuttur. Bu kapsamda, enflasyonun hayat pahalılığı etkisinin araştırıldığı yaklaşımlarda, fiyatlardaki değişim oranının yanında ürün gruplarında ay içinde yaşanan oynaklığın etkisi önem arz etmektedir. Özellikle Türkiye ekonomisi benzeri ekonomilerde, fiyatların bir olumsuzluk halinde aniden yukarılara taşınmasının hızla gerçekleştiği (roket etkisi); olumlu gelişmelerin fiyat etkisi ise aynı hızda fiyatları aşağı çekmediği görülmektedir (tüy etkisi). ENAGRUP tüm ürün ve ürün gruplarında bu dalgalanmayı da analize katma amacıyla hesaplamış ve Haber Bülten’inde sunmuştur.

Buna göre, ortalama başına düşen standart sapma olarak hesapladığımız değişim katsayısına göre oynaklığı ay içinde en çok artan ürün grubu (a) Araç ve Yedek Parça, (b) Kırtasiye); (c) Elektronik ürünler, (d) Çocuk ve Bebek Giyimi, (e) Şehirlerarası Uçak Bileti ve (f) Otobüs Bileti olmuştur. Ortalama başına 7.0 ve üzerindeki standart sapma seviyesiolan bu grup fiyatları hem mevsim hem de ulaştırma zamlarına dayalı faktörleri bünyesinde taşımaktadır.

Özetle, Türkiye ekonomisinde enflasyon baskısı gelirsizliğin etkisiyle kendini daha etkili bir şekilde hissettirmektedir. Bu etkinin cari açığın artmaya başladığı, dolarizasyonun hız kesmeden devam ettiği, işsizliğin geniş anlamda etkisini daha da artırdığı, istihdam kapasitesinde kayda değer artışın olmadığı ve en önemlisi de ekonomik büyüme performansının kalıcı bir şekilde zayıfladığı gerçeğiyle daha uzun süre hissedileceğini belirtmek isteriz. Ayrıca, beklenen reformların gecikmesi durumunda da işsizlikle beraber kalıcı sorunlara neden olacağını belirtmek yanlış olmaz.”



Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu