Enflasyon problem mi problem ama faiz kıskacından çıktık
Bursa’da patronlarla bir araya gelen Bakan Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat ile faiz sarmlaından çıkıldığını öne sürdü ve “Enflasyon problemi mi problem ama faiz kıskacından çıktık” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında İş Dünyası ile İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. Kur korumalı mevduat ile pek çok sorunun çözüldüğünü savunan Nebati, patronlar memnuniyetini “İş insanlarımız bu konuda öngörülebilir olduklarını görmesi açısından bence en önemli problemli alan çözülmüş oldu” ifadeleriyle dile getirdi.
“KKM’nin de etkisiyle birlikte kur ve faiz sarmalından çıktık. İkinci ayak enflasyon şu an yüzde 60’ın üzerinde; problem mi problem. Ama faiz kıskacından da çıkardık” diyen Nebati, yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geleceğini savunarak “Piyasada işler iyi ve canlı” dedi.
Konuşmasının bir bölümünde “Bundan sonraki süreç iyileşmelerin gerçekleştirildiği, yazın tarım ürünlerindeki artışla havalar çok iyi gitti verim patlaması olacak” ifadelerini kullanan Nebati, “Ticaret canlı, inşallah savaş bir an önce bitecek. Turizm gelirlerimiz beklentilerimizin ötesine gidecek bütün bunlarla birlikte üçüncü ve en büyük problem olan enflasyonla ilgili mücadelenin çok önemli bir ayağı olan bireylerin davranışsal değişimlerini düzeltecek adımlar atmak olacaktır” şeklinde konuştu.
Koronavirüs salgını nedeniyle dünya genelinde sorun yaşandığını belirten Nebati, Türkiye’de kamunun elinden geleni yaptığını ve salgının hissedilmesini en aza indiren sonuçları alarak dünyaya örnek olduğunu iddia ederek, “Elbette tüm sorunların tamamının sıfırlanması gibi bir hayat, bir dünya yok” dedi.
‘DÖVİZ KURUNDA STABİLİZASYON SAĞLANDI’
Nebati’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
“Enflasyon, faiz ve kur bu önemli bir kıskaç. Bu üç alanda birincisi kurların stabil hale gelmesiydi. 20 Aralık akşamında kurlara yönelik davranışlardaki bozukluğu kalıcı bir şekilde iyileştiren ilk adım olan kur korumalı mevduat hesabı, Türkiye’de uzun yıllardan sonra kurun stabil olması, öngörülebilir olması noktasında en önemli saç ayaklarından birisini ortadan kaldırmış durumdayız. Döviz kurunda stabilizasyon sağlandı. İş ve yatırım ortamında öngörülebilirliği artırdık. Enflasyon üzerindeki kur baskısını azalttık. TL mevduatların vadesini 24 binden 49 bine çıkardık bankacılık sistemi çok daha güçlü bir hale geldi.
‘KKM’DEKİ BAKİYE 695 MİLYAR LİRAYA ULAŞTI’
Kur korumalı mevduat hesaplarının en net ve güçlü etkisin ne kadar doğru bir karar almış olduğumuzu Rusya-Ukrayna krizi ve savaşında petrol fiyatlarındaki yükseliş Fed’in faiz kararına rağmen kurun stabil durumunu korumasıyla görmüş olduk. Bu bir ayak. KKM’ye ilk girenlerin vadelerinin 23 Mart’ta dolmasıyla hesap sahipleri getirilerini almaya başladılar. Bu tarihte 596 milyar lira olan kur korumalı mevduatlarındaki bakiye 1 Nisan itibarıyla 695 milyar TL’ye ulaştı.
‘İŞ İNSANLARININ ÖNGÖRÜLEBİLİR OLDUKLARINI GÖRMESİ AÇISINDAN EN ÖNEMLİ PROBLEM ÇÖZÜLMÜŞ OLDU’
Vatandaş, firmalar, tüzel kişiler YUVAM hesabı dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası yerleşiklerimiz bu konuda güven duyup işlemlerini yapıyorlar. 23 Mart şöyle böyle olacak diye bir takım spekülatif söylemler vardı. 595 milyar liradan 695 milyar liraya gelmiş bir seviye. Bir haftadaki artış… Döviz kurlarında stabilizasyon en iyi şekilde yürüyor. İş insanlarımız bu konuda öngörülebilir olduklarını görmesi açısından bence en önemli problemli alan çözülmüş oldu.
‘TÜRKİYE’DE DOLARA İLİŞKİN DAVRANIŞIN OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ’
Türkiye’de dolara ilişkin davranışın olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu davranışın artık TL’nin güçlü kılındığı, TL’ye güven duyulduğu, TL ile işlemlerin daha iyi bir şekilde ve uzun vadeli olarak yapılabilmesinin sağlanmasıydı. Bu konuda bir başarı sağlanmıştır.
ENFLASYON PROBLEM Mİ PROBLEM, AMA FAİZ KISKACINDAN ÇIKTIK’
KKM’nin de etkisiyle birlikte kur ve faiz sarmalından çıktık. İkinci ayak enflasyon şu an yüzde 60’ın üzerinde; problem mi problem. Ama faiz kıskacından da çıkardık. Bu ülkedeki hiçbir yatırımcı, girişimci hiçbir sermaye enflasyonun üzerinde bir faiz oranıyla işlem yapmıyor. Bankacılık bu konuda özellikle selektif kur politikalarıyla iş dünyamızın önünü açacak şekilde adımlarını atıyor ve Türkiye ekonomik modelinin temel dürtüsü olan teknolojik ürünlerin üretimin artırılması, ithalatın azaltılması yönünde ihracat odaklı kaynakları en iyi şekilde selektif yöntemle kullanıyor.
‘YIL SONUNDAN ENFLASYONUN MAKUL SEVİYEYE GELDİĞİNİ GÖRECEĞİZ’
Enflasyonun en önemli belirleyici olan döviz kurunda serbest piyasa koşulları içerisinde istikrarı sağlamış olduk. Enflasyonun diğer önemli belirleyicisi olan beklentilerdeki düzelmeye yönelik atacağımızı adımlar ile yıl sonunda enflasyonun makul bir seviyeye geldiğini hep birlikte göreceğiz. Piyasada işler iyi ve canlı.
‘İŞ İNSANLARIMIZ ÇOK İYİ ANLARLAR, EKONOMİK KARARLARIN BELLİ BİR SÜREYE İHTİYACI VAR’
Kapasite kullanım oranları yüzde 79-80’lerde ticaret iyi. Bundan sonra yapmamız gereken şey fiyatlardaki davranış bozukluğunun giderilmesiyle ve makro ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerle yatay bir geçişten sonra daha makul bir enflasyon sarmalından çıkacağımız döneme gireceğiz. Üç ayağımız var; döviz kuru üstesinden geldik, faiz üstesinden geldik. İş insanlarımız çok iyi anlarlar, ekonomik kararların belli bir süreye ihtiyacı var. Türk ekonomik modeli devreye girdiğinde kur riskini aldı. Şimdi bunu ve etkilerini yaşıyoruz.
‘BİREYLERİN DAVRANIŞSAL DEĞİŞİMLERİNİ DÜZELTECEK ADIMLAR ATACAĞIZ’
Bundan sonraki süreç iyileşmelerin gerçekleştirildiği, yazın tarım ürünlerindeki artışla havalar çok iyi gitti verim patlaması olacak. Ticaret canlı, inşallah savaş bir an önce bitecek. Turizm gelirlerimiz beklentilerimizin ötesine gidecek bütün bunlarla birlikte üçüncü ve en büyük problem olan enflasyonla ilgili mücadelenin çok önemli bir ayağı olan bireylerin davranışsal değişimlerini düzeltecek adımlar atmak olacaktır. Bunları yaptığımız andan itibaren hep beraber bu ataleti üzerimizden atacağız ve yatay bir seviyeden sonra yıl sonunda çok makul beklentilerimize uygun bir enflasyon düşüşünü hep beraber yaşayacağız.
‘FAİZ, ELHAMDÜLİLLAH O DA TAMAM’
Zor bir süreç, zorluğun farkındayız. Bizi kastığını, gerdiğini biliyoruz hep beraber. Ama bunun üstesinden nasıl geleceğimizi çok iyi biliyoruz. İnanç, karalılık ve güven. 20 Aralık’ta şuraya kadar gidecek diye kararlar bağlayanlar vardı, etkilerini görüyoruz. Faiz, elhamdülillah o da tamam. Piyasa artık faiz oranlarının nerede olması gerektiğini çok iyi bir şekilde takip ediyor ve yönlendiriyor. Enflasyon bununla ilgili yapılması gereken şeyleri hep beraber yapacağız.
‘ENFLASYON DAVRANIŞLARDA BİZ BOZUKLUĞA SEBEP OLDU’
Hayat pahalılığı karşısında milletimizi korumaya devam edeceğiz. Gıda ürünlerinde KDV oranlarını tamamında yüzde 8’den 1’e düşürdük. Temel ihtiyaç ürünleri ve yeme içme hizmetlerinde KDV oranını yüzde 18’den 8’e indirdik. Fahiş fiyat uygulayan işletmeleri yakinen denetliyoruz. Enflasyon davranışlarda bir bozukluğu sebep olmuştur. Bunun beklentilerini enflasyon daha da yükselecek kurgusu üzerine kuranlar ve bunun üzerinden fahiş fiyat uygulayan işletmeler takibimiz altında. Bu kapsamda 40 bini aşkın işletmeye bakanlığımızca saha denetimine tabi tutulmuştur. Fahiş fiyat, fiyat manipülasyonu ve stokçuluğa asla izin vermeyeceğiz. Karalı ve net tavrımız devam edecek. KDV indirimlerinin etiketlere yansıması mutlak suretle sağlanacak. Enerji maliyetlerinin vatandaşlarımız üzerinde etkisi azaltmayı teminen elektrik tarifelerindeki KDV oranını düşürdük.
‘BOTAŞ MAALESEF DOĞAL GAZDA ARTIŞ YAPMAK ZORUNDA KALDI’
Fiyat İstikrar Komitemiz ile her ay bu gündem konularını tek tek masaya yatırarak düzenli olarak takip ediyoruz. Küresel piyasalarda enerji fiyatlarında görülen yükseliş dolayısıyla BOTAŞ, maalesef konutlarda kullanılan doğal gaza yüzde 35, elektrik üretimi için kullanılan doğal gazda yüzde 44,3 ve elektrik üretimi dışında kullanılan doğal gazda yüzde 50 fiyat artışı yapmak zorunda kaldı. Bu fiyat artışları sonrasında bile hane halkımızın kullandığı doğal gazda devletimizin sübvansiyon oranı nisan ayında yüzde 78 seviyesindedir.
‘SORUNLARIN SIFIRLANMASI GİBİ BİR DÜNYA YOK’
2 yıldır, küresel son 100 yılın en büyük salgını dünya ekonomisini durduran problemlerin vatandaşa hissettirilmemesi noktasında her türlü adım atılmış bütçe imkanları zorlanmış, kamu elinden gelen her gayreti ortaya koymuş bu sayede salgının hissedilmesini en aza indiren sonuçlar elde edilmiştir. Salgın sisteminde dünyaya örnek olacak sonuçlar elde edilmiştir. Elbette tüm sorunların tamamının sıfırlanması gibi bir hayat, bir dünya yok.
PATRONLARA ‘SİZİNLEYİZ’ MESAJI
Biz ve iş dünyası tüm paydaşlarımız herhangi bir sorunla karşılaştığınızda burada sizinle hareket edecek bir mekanizmanın var olduğunu bilin. Aldığımız alacağımız tüm önlemler enflasyon oranlarının yıl sonunda kalıcı bir şekilde düşmesini bekliyoruz.
‘YATIRIMA DAVET EDİYORUZ’
Son dönemde sık sık yabancı yatırımcılarla bir araya geliyoruz. Cazip koşulları anlatarak, makro ekonomik göstergelerin doğru bir şekilde ifadesini sağlayarak ve ülkede temel altyapı yatırımlarının bittiğini de ortaya koyarak yatırıma davet ediyoruz. Türkiye’ye gelecek, yatırım yapacak olan herhangi bir yabancı veya yerli yatırımcı son 2 yılda kanıtlandığı üzere 1,3 milyar insana, 26 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip her türlü talebi karşılayabilecek adeta bir üretim üssünde yatırım yaptığında fazlasıyla kazanacağını, sizlerin de kazanacağını bilerek ifade ediyor ve bu konudaki kararlılığımızı İngiltere’de, Fransa’da BAE’de, Bahreyn’de yatırımcılarla bir araya getirerek ortaya koyuyoruz. Yabancı ülkelerle ekonomik ve ticari iş birliğimizi güçlendirmeye yönelik görüşmelerimiz devam ediyor.
‘TÜRKİYE EKONOMİ MODLEİNİ 20 ARALIK İTİBARIYLA DEVREYE SOKTUK’
Türkiye ekonomi modelini 20 Aralık itibarıyla devreye soktuk. Bir modelin işleyişleri ve bunun getireceği avantajları silsilesi içerisinde adımlarımızı atıyoruz. TL cinsinden tasarrufları özendirecek adımlar attık.”