Fitch’ten Türkiye’nin 2021 büyüme beklentisine ilişkin açıklama
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’ten yapılan değerlendirmede, Türkiye’de yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının etkili olmaya başladığı 2020’de gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 1.8 arttığı ve ülke ekonomisinin 2021’de ise yüzde 10.5 büyümesinin tahmin edildiği kaydedildi. Fitch, geçtiğimiz eylüldeki raporunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 9.2 büyüyeceğini öngörmüştü.
KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİR DÜŞÜYOR
Açıklamada, ülke ekonomisine ilişkin 2022 yılı büyüme tahmininin ise yüzde 3.5’ten yüzde 3.6’ya yükseltildiği kaydedildi. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin, emsallerine göre güçlü olduğuna işaret edilen açıklamada, ancak ülkede kişi başına düşen milli gelirin dolar bazında 2013’ten bu yana düşüş eğiliminde olduğu ifade edildi.
GÖRÜNÜM NEGATİF
Türkiye’nin kredi notunun “BB-” olarak teyit edildiği belirtilen açıklamada, ülkenin kredi not görünümünün ise “durağan”dan “negatif”e çevrildiği kaydedildi. Fitch raporunda görünümün negatife çevrilmesindeki nedenler arasında yükselen enflasyona vurgu yapıldı. Raporda “Merkez bankasının erken para politikası gevşeme döngüsü ve 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde daha fazla faiz indirimi veya ek ekonomik teşvik beklentisi, gün içi benzeri görülmemiş oynaklık dahil olmak üzere Türk lirasının keskin bir şekilde değer kaybetmesine yansıyan iç güvende bozulmaya yol açtı. Bu gelişmeler makroekonomik ve finansal istikrar için riskler oluşturmakta ve potansiyel olarak dış finansman baskılarını yeniden ateşleyebilir” denildi.
YIL SONU ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 25
Fitch raporunda “Enflasyonun 2021 sonunda %25’e ulaşacağını ve 2022-2023’te ortalama %20 ile derecelendirilen ülkeler arasında en yükseklerden biri olmaya devam edeceğini tahmin ediyoruz. Zayıf lira, yüksek uluslararası emtia fiyatları ve artan enflasyon beklentileri, enflasyon tahminlerimiz üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturuyor” ifadesi de yer aldı. Raporda Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere hükümet yetkililerinin düşük faiz oranları ve daha zayıf bir lira lehine kamuoyuna açıklamalarının ve merkez bankası kararlarına siyasi müdahalenin arttığı da kaydedildi. Raporda ayrıca önümüzdeki 12 ayda vadesi dolacak dış borcun, çoğunluğu bankalar ve şirketlerle ilgili olmak üzere 168 milyar dolar olduğu belirtildi.