Ekonomi

Gelişmekte olan ülkelere borç şeffaflığı çağrısı

Dünya Bankası tarafından yayımlanan yeni rapora göre, gelişmekte olan ülkeler, COVID-19 krizi ile şeffaf olmayan borçların yarattığı finansal kırılganlık sebebiyle artan riskler ile karşı karşıya. Yükselen enflasyon ve faiz artışlarının toparlanmanın önünde daha fazla zorluklar yarattığı bir dönemde, Dünya Bankası’na göre gelişmekte olan ülkeler daha sağlıklı finansal sektörler oluşturmanın üzerinde odaklanmalı.

“Dünya Kalkınma Raporu 2022: Adil Bir Toparlanma için Finansman” başlıklı rapora göre, hane halklarının, işletmelerin, bankaların ve hükümetlerin bilançoları birbirleri ile sıkı bir şekilde bağlantılı olduklarından dolayı riskler gizlenmiş olabilir. Dünya Bankası yüksek donuk kredi ve gizli borç seviyelerinin, krediye erişimi zayıflattığını ve düşük gelirli hane halkları ve küçük işletmeler için finansmana erişimi orantısız bir şekilde azalttığını belirtiyor.

Dünya Kalkınma Raporu, finansal risklerin erken aşamada tespit edilmesi de dahil olmak üzere bazı öncelikli eylem alanlarını özellikle vurguluyor. Tüm zorluklar ile eşzamanlı olarak mücadele etmek için gerekli mali hareket alanına ve kapasiteye sahip çok az ülke olduğu düşünüldüğünde, rapor, ülkelerin kendi bağlamlarına dayalı olarak kaynaklarını nasıl önceliklendirebileceklerini açıklıyor.

İŞLETMELERİN %46’SI BORÇLARINI ÖDEYEMEZ HALE GELECEĞİNİ ÖNGÖRÜYOR

Dünya’da yer alan haberdeki rapora göre pandemi sırasında gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştirilen işletme anketleri, işletmelerin yüzde 46’sının borçlarını ödeyemez hale geleceklerini tahmin ettiklerini ortaya koyuyor.

KREDİ TEMERRÜTLERİ HIZLA ARTABİLİR, ÖZEL SEKTÖR BORCU KAMU BORCUNA DÖNÜŞEBİLİR

Kredi temerrütlerinin şu anda sert bir şekilde artabileceği ve hükümetlerin destek sağlamaları ile birlikte özel sektör borçlarının hızla kamu borcu haline dönüşebileceği vurgulanıyor.

YENİDEN YAPILANDIRMA VE GEVŞEK MUHASEBE STANDARTLARI RİSKLERİ MASKELİYOR

Kriz sonucunda gelirlerde ve işletme gelirlerinde kaydedilen ciddi daralmaya rağmen, donuk kredilerin payı halen büyük ölçüde etkilenmemiş durumda ve beklentilerin altında. Bununla birlikte, Dünya Bankası raporuna göre bu durum yeniden yapılandırma politikalarından ve gevşetilen muhasebe standartlarından kaynaklanıyor olabilir. Bunların maskelediği önemli düzeylerdeki gizli riskler ise ancak destek politikalarının geri çekilmesi ile birlikte belirgin hale geliyor.

SIKINTILI KREDİLER PROAKTİF YÖNETİLMELİ, İFLAS MEKANİZMALARI İYİLEŞTİRİLMELİ

Rapor sıkıntılı kredilerin proaktif bir şekilde yönetilmesi çağrısı yapıyor. Birçok hane halkı ve şirket, düşen bireysel ve kurumsal gelir seviyeleri sebebiyle sürdürülemez hale gelen borç seviyeleri ile karşı karşıya. Etkili iflas mekanizmaları, uzun vadeli borç sıkıntısı ve ekonomik toparlanmanın etkililiğini azaltan “zombi” şirketlere kredi kullandırımı gibi risklerden kaçınılmasına yardımcı olabilir. İflas mekanizmalarının iyileştirilmesi, özellikle küçük işletmeler için olmak üzere mahkeme dışı çözümlerin kolaylaştırılması ve borç aflarının teşvik edilmesi, özel sektör borçlarının düzenli bir şekilde azaltılmasına yardımcı olabilir.

HANELERİN 3, İŞLETMELERİN 2 AYLIK NAKİT REZERVİ VAR

Raporda düşük ve orta gelirli ülkelerde, hanehalklarının yüzde 50’sinin temel tüketimlerini 3 aydan fazla sürdürebilecek rezervinin olmadığı aktarılıyor. İşletmeler ise ortalama olarak sadece iki aylık giderlerini karşılayabilecek kadar nakit rezervine sahip olduklarını bildirmiş.

‘ENFLASYON VE SIKILAŞMA KAYNAKLI KRİZ, FİNANSAL KIRILGANLIKLA YAYILABİLİR’

Dünya Bankası Grubu Başkanı David Malpass raporun yayımlanması vesilesiyle yaptığı açıklamada şu değerlendirmeleri yapıyor: “Enflasyon ve artan faiz oranlarından kaynaklı ekonomik krizin, finansal kırılganlık sebebiyle yayılması riski söz konusudur. Sıkılaşan küresel finansal koşullar ve birçok gelişmekte olan ülkedeki sığ iç borç piyasaları özel sektör yatırımlarını kaçırmakta ve toparlanmayı baskılamaktadır. Krediye geniş tabanlı erişim ve büyüme odaklı sermaye tahsisi doğrultusunda çalışmak kritik öneme sahiptir. Bu, küçük ve daha dinamik şirketlerin ve büyüme potansiyeli yüksek sektörlerin yatırım yapmalarını ve istihdam yaratmalarını sağlayacaktır.”

‘KRİZDEN ÖNCE GÖRMEDİKLERİNİZ, KRİZİN SONUNDA ORTAYA ÇIKAR’

Dünya Bankası Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Başekonomisti Carmen Reinhart konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle uyarıyor: “Krizlerden önce genellikle görmediğiniz şeylerle krizin sonunda karşılaşırsınız. Birçok kırılganlığın gizli kaldığını tahmin etmek için sebepler mevcuttur. Toparlanmayı destekleyecek ve kredi büyümesini sağlayabilecek sağlıklı bir finansal sistemi desteklemek için özel olarak tasarlanan eylemleri erkenden önceliklendirmenin tam zamanıdır. Eğer bunu yapmazsak, en kötü etkilenecek kesimler en kırılgan durumdaki kesimler olacaktır.”

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu