Tugay Candan – @TugayCandann
Mail: [email protected]
HDP’li Garo Paylan, savaşın ülke ekonomisine etkisinin nitelikli bir biçimde tespit edilmesi için Meclis Araştırması talep etti. Paylan talep gerekçesinde, “Mevcut durumda, demokrasiyi sağlamlaştırmak, kriz halinde olan ekonomiyi onarmak ve bölgesel barışı sağlamak yönünde adımlar atması gereken AKP iktidarı, savaş politikasını tercih ederek; Türkiye’yi içinden çıkmak mümkün olmayacak bir “kara deliğin” içine sürüklemektedir” dedi.
Suriye’ye yönelik başlatılan harekat 9. gününde devam ederken, halkın ekonomik krizi de zamlar ve işsizlikle büyümeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre, temmuz ayında işsizlik oranı 3,9 artışla yüzde 13,1 oldu. Genç işsizlik baz alındığında ise bu rakam 7,2 artışla yüzde 27,1’e yükselerek rekor kırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına verdiği önergede, savaşın Türkiye ekonomisine olan etkilerinin tespit edilmesi için Anayasa’nın 98., İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması talep etti.
‘SAVAŞ POLİTİKALARI, EKONOMİK KRİZİN DERİNLEŞMESİNDE EN ÖNEMLİ ETKEN’
Paylan, önerge gerekçesinde ülkemizin 2015 yılından beri her yıl daha da derinleşen bir ekonomik krizin içinde olduğunu belirtirken, “Ekonomik krizin başlangıç tarihinin; barış sürecinin bitirilip, savaş politikalarının devreye konulması tarihine denk gelmesi tesadüf değildir. Savaş politikalarının, ekonomiye doğrudan ve dolaylı zararlarının, ekonomik krizin başlamasında ve derinleşmesindeki en önemli etken olduğu aşikârdır” dedi.
‘SAVAŞ POLİTİKALARININ EKONOMİYE 2019 YILI MALİYETİ, 160 MİLYAR TL’
Savaş politikalarının yalnızca bütçe içi ve bütçe dışı harcamalarla kamuya maliyetinin 2019 yılında 160 milyar TL’yi bulmasının beklendiğini, oysa güvenlik harcamalarının, barış sürecinin sürdüğü 2014 yılında yalnızca 40 milyar TL olduğunu ifade eden Paylan, savaş politikalarına harcanması öngörülen 160 milyar TL ile çözülebilecek ekonomik problemleri şöyle sıraladı:
“Beş buçuk milyon EYT’linin sorunu çözülebilir, tarım kredi borçları silinerek çiftçi içinde bulunduğu dar boğazdan çıkartılabilir, milyonlarca öğrencinin geçinmek zorunda olduğu düşük miktardaki öğrenci kredileri iyileştirilebilir ve mevcut kredi borçları silinebilir, ay sonunu getiremeyen işçi, memur ve emeklinin gelirleri artırılabilirdi.”
‘SAVAŞ DAHA FAZLA YOKLUK, YOKSULLUK, KRİZ GETİRİR’
Ekonomik krizin, vatandaşın alım gücünü, tüketici güvenini doğrudan doğruya etkilediğini ve pek çok esnaf siftahsız kepenk kapatarak iflas ettiğini hatırlatan Paylan, “Ekonomik kriz, halka işsizlik, iflas getirirken, iktidarın kendi bekası uğruna hepimizi sürüklediği savaş, ancak daha fazla yokluk, yoksulluk; daha fazla kriz getirir” dedi. Paylan, iktidarın savaş ve güvenlikçi politikalara yaptığı büyük harcamaları, dar gelirli vatandaşların elektrik, doğalgaz, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarına yaptığı fahiş zamlarla finanse etmeye çalıştığını ve böylelikle vatandaşların katmerlenen zamlarla, sonu gelmeyen işsizlik çemberinde yoksullaştığını vurguladı.
‘AKP’NİN BEKASI UĞRUNA GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR SAVAŞ’
“AKP’nin güvenlikçi politikaları ve savaş saplantısı nedeniyle bir ‘beka sorunu’ olarak halka sunulan savaş, aslında AKP iktidarının bekası uğruna gerçekleştirilen bir savaştır” diyerek, gerekçelerini sürdüren Paylan, savaşın faturasının yine dar gelirlilere ödetileceğini söyledi. Paylan, “Zamlar, vergiler ve daha fazla yoksullukla karşı karşıya kalacak halk, AKP’nin savaş ekonomisini finanse edecektir. Özetle; bir yönetim krizi içinde bulunan AKP iktidarının yarattığı savaş, yoksulluk-yoksunluk sarmalında yaşayan vatandaşlarımızın refahına büyük bir tehdittir” dedi.
Paylan, önerge gerekçesinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“’AKP’nin beka sorunu’nun sonucu olarak açığa çıkan savaş ile birlikte içinde bulunduğumuz ekonomik kriz daha da derinleşecektir. Bütçedeki açık gün geçtikçe artacaktır. Yeni kriz dalgasıyla milyonlarca insanın işsiz kalması, iflası ya da tamamen geçinemez hale gelmesi muhtemeldir. Savaşın ortaya çıkaracağı maliyetin külfeti aşikârdır, savaş uçaklarının, tankların, topların attığı bombalar yoksul vatandaşlarımızın cebine, mutfağına düşmektedir.
Arap Birliği, Avrupa Birliği, ABD ve iki üç ülke haricinde tüm dünyanın karşı olduğu bu savaş ülkemizi ciddi ekonomik ambargolarla karşı karşıya bırakabilir. Nitekim ABD bugün itibariyle, ilk adım olarak nitelediği ekonomik ve siyasi yaptırımları devreye sokmuştur. Bu ve benzeri adımlar içinde bulunduğumuz ekonomik krizi derinleştirebilir.
‘AKP ÜLKEMİZİ ‘KARA DELİĞİN’ İÇİNE SÜRÜKLEDİ’
Sonuç olarak, AKP iktidarı, Türkiye’yi ve bölge halklarını giderilmesi mümkün olmayan tahribatlar yaratacak bir savaşın içine sürüklemektedir. Mevcut durumda, demokrasiyi sağlamlaştırmak, kriz halinde olan ekonomiyi onarmak ve bölgesel barışı sağlamak yönünde adımlar atması gereken AKP iktidarı, savaş politikasını tercih ederek; Türkiye’yi içinden çıkmak mümkün olmayacak bir ‘kara deliğin’ içine sürüklemektedir.
Bu bağlamda, AKP’nin Türkiye’yi ve bölge halklarını içine sürüklendiği bu savaşın, Türkiye ekonomisine olan etkileri nitelikli bir biçimde tespit edilmelidir. İktidarın çok yönlü bedellerini göz ardı ederek hayata geçirdiği savaş politikalarının ülkemiz ekonomisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirmemesi için alınabilecek tedbirleri belirlemek adına Türkiye Büyük Millet Meclisi sorumluluk almalıdır. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi için bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz.”
