Hukuk örgütlerinden Av. Aytekin Aktaş’a destek açıklaması
İleri Haber
Maraş merkezli depremlerin ardından Hatay’ın Samandağ ilçesinin Uzunbağ Mahallesi’ne dökülmek istenen moloz yığınlarına karşı çıktıkları için darp edilen yurttaşların avukatlığını yaptığı sırada jandarma tarafından darp edilen ve yerde sürüklenen Av. Aytekin Aktaş için basın açıklaması düzenledi.
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) İzmir Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında “Bu pervasızlığın ve zulmün hesabını sormak adına suç duyurusunda bulunduk” denildi.
TARIM ALANLARINA MOLOZ DÖKÜLMESİNİ İSTEMEYEN YURTTAŞLAR DARP EDİLMİŞTİ!
Maraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından, enkaz kaldırma çalışmalarının başlamasıyla molozların herhangi bir önlem alınmadan halk sağlığını tehdit edecek şekilde tarım arazilerine bırakılırken, Hatay’da da ekim alanlarına moloz dökülmeye başlanmıştı. Samandağ’ın Uzunbağ Mahallesi’nde de ekim alanlarına dökülen molozlara karşı çıkan depremzede yurttaşlara askerler saldırmıştı.
ÇHD üyesi Av. Aytekin Aktaş da jandarmanın saldırılarına karşı depremzedelerin avukatlığını yaptığı sırada yerde sürüklenmiş ve tekmelenerek darp edilmişti.
‘İŞKENCECİLERDEN HESAP SORACAĞIZ’
Aralarında ÇHD, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Adalet İçin Hukukçular ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) olduğu hukuk ve hak örgütleri, Av. Aytekin Aktaş’ın darp edilmesine karşı basın açıklaması düzenledi.
ÇHD’nin İzmir Şubesi’nde düzenlenen basın açıklamasında Aktaş’ın darp edilmesine karşı suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
“İşkencecilerden hesap soracağız” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bilindiği gibi 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay ilinde de tüm ilçeleriyle birlikte çok ciddi oranda yıkım, can ve mal kaybı gerçekleşti. Depremin yaraları sarılamamışken, deprem sonrasında yürütülen süreçlere halkın dahil edilmemesi, hızlı ve yeterli destek sağlanmaması gibi ciddi ve büyük hatalarla bölgede yaşayanlara zarar verilmeye devam edilmektedir.
Bu hatalardan en önemlisi enkaz kaldırma ve moloz yığma çalışmalarıdır. Özellikle Hatay ilinde bu çalışmalar yoğun şekilde sürdürülmektedir. Ancak hem enkaz kaldırma sırasında hem moloz yığma sırasında halk sağlığı dikkate alınacak şekilde önlemler alınmamaktadır. Özellikle enkazlardan kaldırılan molozların şehrin farklı bölgelerinde yaşam merkezlerinin çok yakınına yığılmaktadır.
Sayıları 10-15’e yaklaşan moloz döküm merkezleri çevresinde yaşayan halk bu duruma karşı tepki göstermektedir. Depremden sağ kurutulabilen halk deprem sonrasında da hayatta kalabilmek için Yaşam Nöbetleri tutarak tepkilerinin yetkililere ulaşmasını sağlamaya çalışmaktadır. Ancak jandarma ve kolluk kuvvetleri depremzede halkın haklı taleplerine karşı sert saldırılar düzenlemektedir.
Çağdaş Hukukçular Derneği Üyesi avukatlar depremin ilk günü Hatay’a yola çıkmış, en kısa sürede bölgeye ulaşmış, arama kurtarma çalışmalarında yer almışlardır. Derneğimiz deprem sonrasında yaşanabilecek hak ihlallerine karşı o günden beri bölgede aralıksız gönüllü hukuki destek hizmetleri vermeye devam etmektedir. Kuruluşundan beri halkların haklı taleplerinin arkasında olan Derneğimiz Yaşam Nöbetlerine yönelik bu sert saldırılara da karşı da halkın yanında görevde olmuştur.
2 Nisan tarihinde Samandağ Yeşilköy çıkışında gerçekleştirilen Yaşam Nöbetine katılanlardan bir kısmının gözaltına alınması üzerine meslektaşlarımıza ulaşılarak hukuki destek talep edilmiştir. Derneğimiz üyesi meslektaşlarımız baro tarafından verilen görevlerine de dayanarak derhal bölgeye intikal etmiştir. Müvekkilleri ile görüşme talep eden, hukuki biz göz altı kararı olup olmadığını soran meslektaşlarımıza kolluk kuvvetlerince hakaretler edilerek saldırılmıştır.
Üyemiz Aytekin Aktaş görevini yerine getirdiği için 10-15 jandarma görevlisi tarafından ağır şekilde işkence görmüştür. Gözaltı aracındaki müvekkilinden ve diğer meslektaşlarından uzaklaştırılarak ayrı bir alana çekilmiş, tüm kıyafetleri yırtılana kadar feci şekilde dövülmüştür. Yaşananları kayıt altına aldığı videoda jandarma personelinin yakalıklarından isimlerini çıkarttıkları görülmektedir. Yani işkenceciler yaptıklarının hukuka aykırı olduğunun bilinciyle suçlarını örtmeye çalışmışlardır. Bu pervasızlığın ve zulmün hesabını sormak adına suç duyurusunda bulunduk. İşkencecilerden hesap soracağız!
Yaşam Nöbetlerinde halkın da dediği gibi ‘Narihna nehna hun!’ ‘Gitmedik, buradayız!”