İbrahim Kalın’dan ‘İmamoğlu’na saldırı’ açıklaması
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde yaşadığı taşlı saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Habertürk’e konuşan Kalın, “Bu kabul edilebilir bir şey değil. Taşlarla saldırılması vs. Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Bunu bir defa bütün Erzurumlulara teşmil etmek de büyük haksızlık olur. Erzurumlular provoke ettiler, şöyle böyle denmesi de yakışıksız” ifadelerini kullandı.
“Erzurum’da böyle bir hadisenin yaşanması ilk defa oluyor” diyen Kalın şunları söyledi:
“Konuyu akşamüstü takip ettim. Üzücü bir takım hadiseler yaşanmış. Biz o sırada İstanbul mitingi sonrası oradan ayrılıyorduk. O vesileyle ben belediye başkanımızla görüştüm. İçişleri bakanımız ile görüştüm. Valinin yaptığı açıklamayı da gönderdiler ona da baktım.
Öncelikle şunu söyleyim seçim sürecine giderken herkesin can ve mal güvenliği bizim birinci önceliğimizdir. Hangi partiden, hangi gruptan, hangi bölgeden olursa olsun. Erzurum’da böyle bir hadisenin yaşanması bu arada ilk defa oluyor. Bu seçim süreci boyunca. Bu kadar herkesin çok motive olduğu, kitlesini sahaya sürdüğü bir ortamda böyle bir hadisenin yaşanması üzüntü verici. Ben herkese geçmiş olsun diliyorum öncelikle.
‘HERKES İSTEDİĞİ YERDE MİTİNG YAPAMIYOR’
Fakat şimdi birkaç unsur var. Bu şey içerisinde kayboldu gibi. Fotoğrafa da bakmak lazım. Biz evvelsi gün Erzurum’daydık ve miting yapılacak yerler İl Seçim Kurulları tarafından belirleniyor. Herkes istediği yerde miting yapamıyor. Belli yerler tahsis ediliyor. Biz de gittik. Bize tahsis edilen yerde miting yaptık. Daha önce biz Gar Meydanı’nda yapardık.
‘BİR HOPARLÖR İLE BİR MİTİNG YAPMAK İZİNSİZ GÖSTERİYE GİRER’
Diğer siyasi partiler de Gar Meydanı’nda yapardı. Şehrin merkezinde. Bu yıl Erzurum Belediyesi bir miting alanı belirlemiş. İl Seçim Kurulu da miting alanı olarak bütün başvuran siyasi partilere burayı gösteriyor. Bizde gittik mitingimizi orada yaptık. Bizden başka miting yapan oldu mu bilmiyorum. Bugünkü hadisede ise bu miting alanı yerine şehrin içinde bir başka yerde miting yapma talebi gitmiş Sayın İmamoğlu tarafından. Belediye burası miting alanı değil. Fiili bir durum yaratarak burada bir hoparlör ile bir miting yapmak izinsiz gösteriye girer. Buna rağmen otobüsler, özel olarak getirildi kondu diyor da. Oradaki yetkililerin söylediği böyle özel bir şey yok. Miting alanı olarak belirlenen bir yer var. Burayı tercih etmediler.
‘BU KABUL EDİLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL’
Bunun yerine bu bir esnaf ziyareti olacak demişler. Başvuru böyle yapılmış. Valiliğin yaptığı açıklamaya da bakarsanız. Esnaf ziyareti şeklinde planlanmış. Bir esnaf ziyareti dendiği zaman bu yürüyerek olur, arabayla olur. Ona göre tedbir alıyor doğal olarak kolluk kuvvetleri. Miting dediğinizde ona göre tedbir alıyor. Birçok polis görevlendirilmiş. TOMA araçları falan bir olay falan olması durumunda.
‘ERZURUMLULARA TEŞMİL ETMEK DE BÜYÜK HAKSIZLIK OLUR’
En son belediye başkanı ve İçişleri Bakanı ile yaptığım görüşmede, söylenen bir esnaf ziyareti başka bir şeye dönüşmüş. Sokakların içerisinde hoparlörle konuşma şeklinde bir tür miting gibi bir şeye dönüşünce bir grup taşlarla saldırmaya başlamış. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Taşlarla saldırılması vs. Asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Bunu bir defa bütün Erzurumlulara teşmil etmek de büyük haksızlık olur. Erzurumlular provoke ettiler, şöyle böyle denmesi de yakışıksız. Bu doğru bir şey değil.
‘BUNU KİM YAPMIŞ, NEREDEN NASIL YAPMIŞ?’
Bununla ilgili şu anda duruma bakılıyor. Birkaç kişi de yaralanmış. Bu konuda da üzüntümüzü ifade edeyim. Çocuk yaralanmış benim gördüğüm. Tam olayı aydınlatmak için Valilik bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Bir suç unsuru varsa da bununla ilgili gerekli hukuki işlem yapılır. Şimdi kasti olarak birisini yaralamak amacıyla. Bunu kim yapmış, nereden nasıl yapmış. Bunları araştıracak kastettiğim bu. Tabi dediğim gibi bir kere biz 14 Mayıs seçimlerine giderken bu kadar bir demokrasi şöleni içerisinde herkesin seçimlerini, gösterilerini, mesajlarını demokratik bir ortamda verdiği süreçte, bu tür olayların yaşanmasını biz asla arzu etmeyiz. Onu bir kez daha ifade etmek isterim.”