Ekonomi

İzmir’de binlerce işçi ‘Geçinemiyoruz’ dedi, gelirde ve vergide adalet istedi!

İleri Haber

İzmir’de bir araya gelen binlerce işçi “Geçinemiyoruz” diyerek gelirde adalet, vergide adalet istedi. Yapılan açıklamada, “Bu kış kara kış olacak. Ya işçilere emekçilere, ya da sesimize kulak tıkayan iktidara” denilirken, genel grev çağrısı yapıldı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciği öncülüğünde binlerce işçi İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda “Geçinemiyoruz” demek için toplandı.

İşçiler sık sık “Hükümet istifa” sloganı atarken, burada bir açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı,  Ülkeyi yönetenler ısrarla yükseliş, şahlanış masalları anlatırken bizler gerçekleri anlatıyoruz, taleplerimizi haykırıyoruz. Siz hangi yükselişten bahsediyorsunuz? Bizim her gece uykularımız kaçıyor. Yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız bilmiyoruz” derken, her sabah yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir günde uyanıldığını söyledi.

Türk Lirası’nın (TL) döviz ve zamlar karşılığında ‘pula’ döndüğünün altını çizen Sarı, patronlar rekabet gücü kazansın diye Türkiye’nin sadece Avrupa değil, dünyanın en ucuz işçilerinin yaşadığı ülkelerden biri haline geldiğini vurguladı.

‘BİZDEN ALIP PATRONLARA VERİYORLAR’

Sarı, şunları söyledi:

İşçisi çiftçisi bankalara borçlu, emeklileri aç, gençleri işsiz bir ülke yarattılar. Gel Vatandaş Gel. Dünyanın en kelepir emekçileri, en kelepir memleketi diye hava atıyorlar. Yeter artık! Bu kaderi biz yazmadık ama bozacak olan biziz.

“İş bulamıyoruz” diyenler, “barınamıyoruz diyenler”, “geçinemiyoruz” diyenler omuz omuza bu gidişe son vermek zorundayız. İşçinin patronundan yüksek oranda vergi verdiği bu adaletsiz düzene son vermeliyiz. Senelerdir SGK indirimi, vergi indirimi, teşvik diye diye işverenleri besliyorlar. Bir gecede vergilerini sıfırlıyorlar. Ama iş milyonlarca işçiye, emekçiye, emekliye gelince seçimden seçime vaatler verip sonra unutuyorlar. Yaptıkları bütçe yasaları ile fakirden alıp zengine veriyorlar. İşsizlik Sigortası Fonu’nu bile işverenlere aktaracak kadar pervasızlaşıyorlar. Milyonlarca işsiz varken bizden alıp patronlara veriyorlar.

“2002 yılında bu yana Kişi Başına Gelir 12 kat arttı” diye övünüyorlar ama bu sürede ücretlerin sadece 6-7 kat arttığını söylemiyorlar. “Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik” diyorlar ama büyümeden pay alamadığımızı gizliyorlar. Asgari ücreti enflasyona ezdirmemek yetmez. Bir kere sizin belirlediğiniz enflasyon ile bizim yaşadığımız enflasyon arasında dağlar kadar fark var. TÜİK’in alışveriş ettiği marketi tüm emekçiler merak ediyor. Öyle bir market, öyle bir pazar, öyle bir çarşı yok bu ülkede.

‘HEM GELİRDE, HEM VERGİDE ADALET LAZIM’

Gerçek enflasyon oranında ücret artışı da yetmez. Her gün televizyonlara çıkıp bu ülke büyüyor, şahlanıyor diye övünüyorsunuz. Kim üretiyor, biz. Kim alınteri döküyor, biz. Kim çalışıyor, biz. Ekonomiyi kim büyütüyor, biz. Peki neden bizim ekmeğimiz büyümüyor. Eğer dediğiniz doğruysa, eğer ülke büyüyorsa, işçiler de büyümeden payını almalıdır. Gelirde adalet sağlanmalıdır!

Enflasyon artı büyüme oranı kadar ücret artışı da yetmez! Neden mi? Vergide de adalet lazım. Asgari ücretin vergisinin sıfırlanması lazım. Tüm kesintilerin Hazine’den karşılanması lazım. Patrona verilen desteklerin işçiden esirgenmemesi lazım. Kaşıkla verilenin kepçeyle alınmaması lazım. Hem gelirde hem, vergide adalet lazım.

‘LAF ÜRETMEYİN, GEREĞİNİ YAPIN’

Bugünlerde çok moda. “Avrupa bizi kıskanıyor” diyorlar ama Türkiye asgari ücretin Avrupa’da en düşük ikinci asgari ücret olduğunu söylemiyorlar. Asgari ücretle çalışan oranının en yüksek olduğu ülke olduğumuzu gizliyorlar. İşçilerin yarısından fazlasını asgari ücrete mahkum etmekten utanmıyorlar. Çalışma Bakanı “Asgari ücreti gündem olmaktan çıkaracağız” diyor. Sayın Bakan gayet iyi bilir. Bir ülkede sendikalaşma ne kadar düşükse asgari ücretlilerin sayısı o kadar artar. Asgari ücreti gündem olmaktan çıkaracaksanız yapmanız gerekenleri DİSK defalarca size söyledi. Sendikalaşmanın önüne engeller çıkarmaktan vazgeçin. Grevleri yasaklamakla övünmeyin. Yandaş sendikalarınıza üye olmayanlara yönelik baskılara son verin. İşçileri sendikalı olduğu için işten atan patronlara göz yummayın. Sendikal barajları kaldırın. İşçi sınıfı örgütlensin, hakkını arayıp sorsun, asgari ücrete mahkum olmasın. Laf üretmeyin, gereğini yapın.

İşçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın çok büyük bir çoğunluğu adına bir kez daha sesleniyoruz: Bu masalları dinlemek değil geçim sorunumuza çözüm istiyoruz. Bakın, TBMM’de 2022 yılı bütçesi için çalışmalar başladı. Asgari ücret ise Aralıkta belirlenecek. Yine dar gelirlilerden alınıp patronlara verilecek. Yine saraya, sermayeye, savaşa bütçe ayrılacak, emekçiler unutulacak. Oysa bu ülkenin Anayasasında Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğu yazıyor. Bütçe ve asgari ücret belirlenirken sosyal devlet gibi davranın. Anayasa’ya uygun davranın.

‘YA EMEKÇİLERE, YA İKTİDARA KARA KIŞ…’

Bu ülke bu halk artık nefes almak istiyor. 2022 kara kışına karşı halkın ekmeğini savunmak için bütçede ve asgari ücrette acil önlemler istiyoruz! Gelirde ve vergide adalet istiyoruz. Bu kış kara kış olacak . Ya işçilere emekçilere, ya da sesimize kulak tıkayan iktidara…

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu