Kur korumalı mevduatı Erdoğan yönetecek
AKP’nin Meclis’e sunduğu yeni yasa teklifiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kur korumalı TL vadeli mevduat uygulamasında Hazine kaynağının aktarılması kapsamında ödenecek destek tutarından yararlanacak kişilerin kapsamına ve yeni hesap açma tarihini Aralık 2023’e kadar uzatmaya kadar bir dizi yetki Cumhurbaşkanına veriliyor.
Teklifle, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, finansal istikrara katkı sağlamak ve gerçek kişilerin mevduat ve katılma hesaplarının getirilerini kur artışlarına karşı desteklemek amacıyla bankalar nezdinde 21 Aralık 2021 ve 31 Aralık 2022 tarihleri arasında açılan Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına aktarılmak üzere Merkez Bankası’na nakit kaynak aktarmaya ve/veya bu amaçla bankalara özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç etmeye ve ihraç edilecek senet tutarıyla ihraç yapılacak bankaları belirlemeye, özel tertip devlet iç borçlanma senedi ve nakit kaynak aktarımı için Bakanlık bütçesinde mevcut veya yeni açılacak tertiplere ödenek eklemeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkili olacak.
Ödenecek destek tutarını ve hesaplama yöntemini, destekten yararlanacak gerçek kişi kapsamını, hesap türlerini, vadeleri, limitleri, hesapların vadeden önce kapatılması durumunda yapılabilecek kesintiler ile bu kesintilerin Bakanlığa aktarılmasını, bu kapsamda destek olarak aktarılacak kaynağın kullandırılması ile uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esaslar ile nihai hesap açma tarihini öne çekmeye veya 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması kapsamında Merkez Bankası ve bankalardan gerekli veri ve bilgiyi talep edebilecek. Merkez Bankası veya bankalar talep edilen veri ve bilgiyi Bakanlığın belirleyeceği şekil ve süreler içerisinde vermekle yükümlü olacak. Veri ve bilginin bu amaç çerçevesinde Bakanlığa verilmesinde özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler uygulanmayacak.
Bu kapsamda Merkez Bankası tarafından aktarılacak desteğin hak sahipliğinin tespitiyle desteğin doğru ve tam hesaplanmasından, Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarının açıldığı banka sorumlu olacak. Haksız olarak verildiği tespit edilen destek tutarı, bankaya ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre hesaplanacak gecikme zammıyla birlikte söz konusu kanun hükümlerine göre tahsil edilecek.
Bu düzenleme, 21 Aralık 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
BES DÜZENLEMELERİ
Blooomber HT’nin haberine göre; teklifle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, banka nezdindeki yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıklar haczedilemeyecek, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamayacak.
Teklife göre, vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde 50’si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda yapılan değişiklikle, BES’te belirli bir süre bulunmuş katılımcılara, kısmen ödeme alma imkanı sağlanıyor.
Buna göre, kurumca belirlenen hallerde ve koşullarda katılımcıya sistemden ayrılmadan, devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç hesabındaki birikim tutarının yüzde 50’sine kadar kısmen ödeme yapılabilecek. Bu durumda kısmen yapılan ödeme tutarının yüzde 25’ini aşmamak üzere devlet katkısı hesabındaki tutardan da ödeme yapılabilecek. Bu fıkra kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin devlet katkısına dair uygulamalar dahil olmak üzere, esas ve usuller bakanlığın uygun görüşü alınarak kurum tarafından belirlenecek.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda yapılan değişiklikle halihazırda yüzde 25 olarak belirlenmiş olan devlet katkısı oranını yüzde 30’a yükseltiliyor.
Buna göre, işveren tarafından ödenenler hariç Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcılar ile Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun ilgili maddesi kapsamındaki katılımcılar adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde 30’una karşılık gelen tutar, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak devlet katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanacak. Cumhurbaşkanı, yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemeleri için bu oranı yüzde 10’a kadar indirmeye yetkili olacak.
Devlet katkısı, bakanlık bütçesine konulan ödenekten katılımcıların ilgili hesaplarına şirketler aracılığıyla aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenecek. Bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı ilgili takvim yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamayacak. Anılan sınırı aşan katkı payları için bakanlığın uygun görüşüyle, kurumca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, ilgili katkı payının ödendiği yılı takip eden takvim yıllarında da devlet katkısı hesaplaması ve ödemesi yapılabilecek. Bu ödenekten bütçenin diğer kalemlerine hiçbir şekilde aktarma yapılamayacak. Devlet katkısı, katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilecek.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda yapılan değişiklikle 45 yaş üstü katılımcılar da talep etmeleri halinde otomatik katılım sistemine dahil edilebilecek.
Teklifle, Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun “tanımlar” başlıklı maddesinde yapılan düzenlemeye uyum ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun kurulması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyacı karşılamak amacıyla “Müsteşarlık”, “Kurum” ve “Kurul” ibarelerine yapılan atıflarda değişiklik yapılıyor.
Teklifle, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarına yönelik yapılan düzenlemenin halihazırda sistemde yer alan katılımcılara da uygulanmasına imkan sağlanıyor.
Teklife göre, BOTAŞ tarafından bakanlık görüşleri alınmak kaydı ile bölgesel ve iklimsel koşullar dikkate alınarak il veya bölge bazında kademeli doğal gaz satış fiyatı uygulanabilecek.
TL İLE YAPILAN SÖZLEŞMELER
Teklifle, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na “Ek fiyat farkı ve/veya sözleşmelerin devri” başlıklı madde ekleniyor. Türkiye ve dünyada hammadde temininde ve tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklarla girdi fiyatlarındaki beklenmeyen artışlar nedeniyle 1 Aralık 2021 tarihinden önce Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulü/geçici kabulü yapılan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmelerde düzenlemeye gidiliyor.
Buna göre, 1 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen kısımlar için ihale dokümanında fiyat farkı verilmesine ilişkin hüküm bulunup bulunmadığına bakılmaksızın 1 Temmuz-30 Kasım 2021 tarihlerinde ihalesi yapılan işlerde ihale tarihinin içinde bulunduğu aya ait endeks, 1 Temmuz 2021 tarihinden önce ihale edilen işlerde ise 2021 yılı haziran ayına ait endeks temel endeks olarak kabul edilerek ve sözleşme fiyatları kullanılarak yüklenicinin başvurusu üzerine sözleşmesine göre hesaplanan fiyat farkına ilave olarak ek fiyat farkı verilebilecek.
Bu kapsamdaki sözleşmeler, yüklenicinin başvurusu ve idarenin onayı ile devredilebilecek. Devredilen sözleşmelerde devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar, devir tarihi itibarıyla aranacak olup devirden kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmayacak. Yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir veya hisse devirlerinde ilk ihaledeki yeterlik şartları aranmayacak. Sözleşmeyi devreden yüklenicinin teminatı iade edilecek. Bu kapsamda devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmayacak.
Bu madde kapsamında ek fiyat farkı verilebilecek alım türlerini, ürün ve girdileri, ek fiyat farkı verilmesi veya sözleşmenin devri için idareye başvuru süreleri ile devir işlemlerinin tamamlanacağı süre dahil ek fiyat farkı hesaplamalarına ve sözleşmelerin devrine ilişkin esas ve usullerin tespitinde Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Kamu İhale Kanunu’ndan istisna edilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinden TL üzerinden yapılan sözleşmeler için idareler tarafından bu maddeye uygun olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilecek.
GELİR VE AYLIK ÖDEMESİ ASGARİ 2 BİN 500 LİRA OLACAK
Teklifle, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda da değişiklik yapılıyor. Buna göre, gelir ve aylık ödemesi yapılanlara bin 500 lira olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 2 bin 500 liraya yükseltilecek. Bu madde, 2022 yılı ocak ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonlarının katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kar paylarına kurumlar vergisi istisnası uygulanırken bu istisna diğer fon ve ortaklıklarını kapsamıyor. Teklifle, girişim sermayesi dışındaki diğer yatırım fonlarından elde edilen kar paylarına da istisnanın uygulanması sağlanıyor.
Girişim sermayesi dışındaki diğer yatırım ortaklıklarından elde edilen kar paylarına ise istisna uygulanmayacak. Söz konusu istisna, portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen iştirak kazançlarına da uygulanmayacak.
Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden ve ihracat yapan kurumların söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı, 1 puanlık indirimle yüzde 20 yerine yüzde 19 olarak uygulanacak.
Bu maddeler, 1 Ocak 2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Teklifle, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de de değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme ile kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1 Ocak 2022-30 Haziran 2022 tarihlerindeki dönem için uygulanacak olan artış oranı yüzde 5’ten yüzde 7,5’e yükseltiliyor ve bu oranın aynı döneme ilişkin enflasyon farkı ödemesinde de dikkate alınması sağlanıyor. Böylece söz konusu toplu sözleşmeye göre 2021 yılı ikinci yarısından kaynaklı enflasyon farkı dahil 1 Ocak 2022 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 27,9 oranında yapılması gereken zam, yüzde 30,95’e çıkarılıyor.