Artvin’in Hopa ilçesinde 2011 yılında polisin kullandığı biber gazı nedeniyle yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin görülen davanın duruşmasında 13 polisin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine, dosyadaki görüntülerin ham hallerinin istenmesine, bilirkişi ve keşif talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
Artvin’in Hopa ilçesinde dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi, 31 Mayıs 2011’deki protesto eylemlerinde polisin sıktığı biber gazı nedeniyle fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 13 polisin yargılandığı davanın 8. duruşması Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün de devam etti.
Duruşmaya, Metin Lokumcu’nun ailesi ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen, olay tarihinde Hopa Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amirliği’nde görevli polis memuru S.B, olay tutanağında imzasının bulunmasının sorulması üzerine, imzanın kendisine ait olduğunu söyledi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hopa’da gerçekleştireceği miting nedeniyle, Başbakanlık korumalarının miting alanında mihmandarlığından sorumlu olduğunu anlatan S.B, olaylar başladıktan sonra kendisinin de biber gazına maruz kaldığını ve fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldığını aktardı.
Kendisinin olaylara müdahalede bulunmadığını savunan S.B, protesto eden grubun saldırması üzerine çevik kuvvet ekiplerinin müdahale ettiğini söyledi.
Tavas Asliye Ceza Mahkemesi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya tanık olarak katılan dönemin Artvin Çevik Kuvvet Şube Müdür Vekili H.T, olaylar büyüyünce grup tarafından polislerin üzerine taş ve sopa atıldığını, olayda Başbakan korumalarından birinin de ağır yaralandığını dile getirdi.
Lokumcu’yu tanımadığını, olayların ardından vefat ettiğini duyduğunu anlatan H.T, olaylar sırasında kendisinin de gaz kullandığını ve gaz kapsülünün elinde patlaması sonucu yine elinden yaralandığını söyledi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS’le duruşmaya bağlanan polis S.D. ise pankart asan grubun, kendilerine müdahale etmek isteyen polislere kalas ve yangın tüpleriyle saldırdığını, dönemin Hopa Emniyet Müdürü Fatih Ünlü’nün anonsla dağılmaları yönünde uyardığını, Lokumcu’nun da içinde bulunduğu grubun dağılmaması üzerine önce su, sonra gazla müdahale edildiğini kaydetti.
Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS’le duruşmaya bağlanan tanık 112 görevlisi G.Ç. de olayların ardından yürüyerek, bilinci açık şekilde ambulansa gelen Lokumcu’nun, şiddetli göğüs ağrısı olduğunu kendilerine söylediğini aktardı.
G.Ç, gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra Lokumcu’yu Hopa Devlet Hastanesi’ne getirdiklerini de sözlerine ekledi.
Cumhuriyet savcısı ve avukatların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine, dosyadaki görüntülerin ham hallerinin istenmesine, bilirkişi ve keşif talebinin reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
‘POLİSLER ÇELİŞKİLİ BEYANLARDA BULUNUYOR’
Duruşma sonrasında Trabzon Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. “Metin Lokumcu için adalet” pankartı açılan açıklamaya, Metin Lokumcu’nun ailesinin yanı sıra çok çevre illerden çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada konuşan Lokumcu ailesi avukatlarından Nagihan Bulduk, Metin Lokumcu’nun öldürülmesinin üzerinden neredeyse 12 yıl geçtiğini söyledi. Bu kadar sürede faillerin yargılanmasının halen devam ettiğine dikkati çeken Bulduk, “Bugün tutanağı tutan polisler dinlenildi ve halen dinlenilmeye devam edilecek polisler var. Dinlenilen polisler birbirinden farklı ifadelerde, çelişkili beyanlarda bulunuyor” dedi.
DURUŞMAYA ÇAĞRI
Yine biber gazı yoğunluğuna ilişkin bilirkişi raporu taleplerinin reddedildiğini kaydeden Bulduk, “Yine Hopa’da keşif yapılması yönündeki taleplerimiz reddedildi. Ancak 26 Ekim’de tekrar Metin Hoca için adalet arayışında olmaya devam edeceğiz. Hepinizi dava günü Trabzon Adliyesi’ne bekliyoruz” diye konuştu. (BirGün)
