Reuters haber ajansı, mahkemenin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile ilgili “ABD ve İsveç savcıları, Bilal Erdoğan’ın adının geçtiği yolsuzluk şikayetini inceliyor” haberi hakkında aldığı ‘erişim engelleme’ ve ‘silme’ kararına itiraz etti.
Reuters’ın haberine göre; karara dün (3 Temmuz) itiraz eden ajans, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘mahkeme kararına, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne getirilen yasal korumalara aykırı olduğu’ gerekçesiyle itiraz ettiğini belirtti. Açıklamada, “Haberimiz, Reuters’ın Güven İlkeleri ve küresel kamu yararını gözeterek adaletli ve doğru haber yapmaya bağlılığımız ile uyum içinde hazırlanmıştır. Haberimizin arkasındayız” ifadelerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği, “ABD ve İsveç savcıları Bilal Erdoğan‘ın adının geçtiği yolsuzluk şikayetini inceliyor” haberiyle ilgili olarak ‘kişilik hakları ihlali’ gerekçesiyle 93 site ve Twitter hesabı hakkında ‘erişim engelleme’ ve ‘silme’ kararı vermişti.
Reuters’ın karara itiraz etmek için yedi gününün olduğu da belirtilen mahkeme kararında şu ifadeler yer almıştı: “Basın özgürlüğü, ilgililerin meslek ahlakına saygı göstermelerini, doğru ve güvenilir bilgi verecek şekilde ve iyi niyetli olarak hareket etmelerini zorunlu kılmaktadır. Kötü niyetli olarak gerçeğin çarpıtılması kabul edilebilir eleştiri sınırlarını aşabilir. Dolayısıyla haber verme görevi zorunlu olarak ödev ve sorumluluklar ile basın kuruluşlarının kendiliğinden uymaları gereken sınırlar içermektedir, buna göre başvuru konusu URL içeriklerinde başvurana yönelik suç isnadına yönelik ifadelerin yer aldığı, somut olgulara dayalı olmayan, sırf başka bir yayında yer almış olmasının söz konusu içerikleri haklı ve meşru göstermeyeceği, kaldı ki; içeriklere kaynak gösterilen yayının gerçeklikten uzak, teyit edilmemiş ve iyi niyetten uzak olduğu, öz ile biçimin uyumsuz olarak sunulduğu, buna göre de gerçeklik, güvenirlik ve iyi niyetten uzak, başvuranın kişilik haklarını ihlal eden içeriklere ilişkin başvuranın talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.”
