Ekonomi

TİP Emek Bürosu’ndan asgari ücret değerlendirmesi

İleri Haber

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2022 yılında asgari ücretin 4 bin 250 lira olacağını açıkladı. Açıklamanın ardından Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emek Bürosu üyesi ve İleri Haber Yazarı Nazır Kapusuz açıklanan asgari ücreti değerlendirdi. İlk asgari ücret görüşmelerinden bugüne asgari ücretin 50 dolar eridiğini vurgulayan Kapusuz, iktidarın ülkeyi ucuz iş gücüne çevirmeye çalıştığını söyledi.

“Asgari ücreti neden Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı?” diye soran Kapusuz, “Aslında Erdoğan’ın açıkladığı asgari ücret değil, genel bir ücret. Öncelikle bunun eleştirilmesi lazım. Önemli olan toplumun yüzde 57’si neden asgari ücret alıyor?” sorusunu sordu.

‘SEMBOLİK DEĞİL, GENEL ÜCRET’

Kapusuz, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Genel ücret haline gelen asgari ücrete itirazlarımız vardı. İktidar herkesi en asgariye eşitlemeye çalışıyor, 10-15 yıllık bir tekstil işçisinin asgari ücret almasını istemiyoruz. Artık biz kendi alanında eğitim görmüş kişilerin asgari ücret almasını istemiyoruz. Büyükşehirlerde kiralara, ulaşıma dünya kadar para ödeyen çalışanın asgari ücret almasını istemiyoruz. Biz tek kişinin çalıştığı hane halkına bakan kişilerin asgari ücret almasını istemiyoruz. Bunları istatistiğe vurduğunuzda asgari ücret alanların yüzde 83-84’ünün asgari ücret almaması gerektiğini görüyoruz.”

MAAŞLAR ENFLASYON KARŞISINDA ERİYECEK: ‘YÜZDE 50’NİN ÖNEMİ YOK’

Maaşlarda yüzde 50 gibi görünen zammı değerlendiren Kapusuz, şunları söyledi:

“Bunun dışında açıklanan ücrete baktığımızda yüzde 50 gibi bir zam görünmesine rağmen Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, gıda harcamalarının bile yüzde 30-35 oranında yükseldiğini hatta bu açıklanan verilerin dahi düşük olduğunu da biliyoruz. Ciddi enflasyonu da ele alırsak açıklanan zammın herhangi bir şekilde bırakın yüzde 50’yi geçmesini, geçen yılın başında alım gücüne bile ulaşılamayacağını görmekteyiz.

İktidarın orta vadeli programında 2022 toplamı için yüzde 5 enflasyon hedeflenmiş. Zaten memurlara da buna göre zam yapıldı. Eğer yüzde 5 olacağına inanıyorsanız enflasyonun, yüzde 5’i geçtiği her ay enflasyon kadar asgari ücretlinin maaşlarını güncelleyin. Yani yüzde 30-35’lere varacak bir enflasyon ortamında yılın başında açıklanan asgari ücretin hiçbir önemi yok.”

‘İLK ASGARİ ÜCRET TOPLANTILARINDAN BUGÜNE MAAŞLAR 50 DOLAR ERİDİ’

Türkiye’ye ucuz emek gücünün getirilmeye çalışıldığını vurgulayan Kapusuz, maaşlara dolar açısından da bakmak gerektiğini belirtti. Geçen yıl 380 dolar olan asgari ücretin bugün 275 dolar olarak açıklandığına değinen Kapusuz, şu sözlere yer verdi:

“İşin komik tarafı asgari ücret tespit komisyonu ilk toplantısını yaptığı gün Erdoğan ekrana çıksaydı asgari ücreti 329 dolar olarak açıklayacaktı. Sadece 16 günde bile asgari ücretlilerin maaşında 50 dolarlık bir erime var. Bunun da iktidarın bilerek, isteyerek yaptığı bir uygulama olduğunu düşünüyoruz. Ciddi anlamda Türkiye’yi ucuz emeği olan bir ülke haline getirme çerçevesinde davrandıklarını düşünüyoruz.

Çin modelinde bile Çin’de 23 eyalet var, 23 eyaletin sadece 2 eyaletinden daha yüksek bizde açıklanan asgari ücret. Daha da garibi Çin’de asgari ücret alanların oranı yüzde 4-5’ler seviyesinde. Bu artık Çin modeli bile değil; Bangladeş modeli olabilir, Tanzanya modeli olabilir. Benzer politikaları uygulayan ülkeleri bile haritada bulmakta zorlanıyoruz. Adını duymadığımız ülkelerle kıyaslanıyoruz. Bu bağlamda da asgari ücretin yeterli olmadığını düşünüyoruz.”

KALDIRILAN VERGİLER İŞSİZLİK FONUNDAN MI KARŞILANACAK?

Gelir ve Damga Vergisi’nden de muaf olunmasına değinen Kapusuz, “Damga vergisi alınması komediydi, çünkü 5’li çete başta olmak üzere birçok şirketten alınmıyordu, kağıt üstündeydi. Bu komedi kalktı. Ancak Gelir Vergisi’nden muafiyeti tam olarak anlayamadık. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Acaba yine işçilerin gelirinden verdiği İşsizlik Fonu’ndan mı karşılanacak? Yine çift ücretlilerde ilk yüzde 15’lik dilim kaldırıldı, bu dilim kalkınca acaba Asgari Geçim İndirimi (AGİ) kaldırıldı mı? Bunların detaylarını görmedik ama yine işçilerin fonundan karşılanacağını tahmin ediyoruz” diye anlattı.

EMEKÇİLER İŞTEN ÇIKARILIR MI?

Asgari ücretin artmasıyla birlikte işçilerin işsiz kalma korkusunu değerlendiren Kapusuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Büyük holdinglerin birçoğu pandemi döneminde büyük kârlar elde ettiler. Şirketlerin işçinin maaşını karşılayamama gibi bir durumu yok. Pandemide yüzde 40-50, hatta 60 kâr elde edenler var. Yasaklara bile uymadan insanları çalıştırarak kâr ettiler. Hatta Garanti Bankası ‘asgari ücretli herkese zam yaptık’ diye açıklama yaptı. İnsanların asıl sorması gereken, ‘Garanti Bankası’nda asgari ücretli çalışan mı var?’ 3’üncü çeyrekteki kârı yüzde 60 seviyesinde artmış ve genel olarak sermayenin bu elde ettiği kârları işçilerle paylaşmadığının göstergesi. Türkiye’ye gelen paradan sermayenin payı yüzde 44’lerden 48’lere çıkmış. İşçilerin payı ise yüzde 32’lerden 29’lara düşmüş.

Tabii ki küçük işletmelerde ciddi anlamda sıkıntı yaşanabileceğini görmek lazım. Belki gelir düzeyi araştırılarak bu esnaflara gelir eşiği verilebilir. Yoksa büyük sermayenin asgari ücretten olumsuz anlamda etkilenmeyeceğini düşünüyoruz.”

‘TÜM İŞÇİLERİN SENDİKALI OLMASI GEREK’

İşçinin örgütlenmesi ve hakkını araması noktasına vurgu yapan Kapusuz, “Türkiye’deki sendikalaşma oranı yüzde 5’lere kadar düşmüş, yani her bir çalışanın sendikalı olma hakkı var.  Tüm işçilerin sendikalı olması ya da kendi sendikalarını yaratması gerektiğini düşünüyoruz, yoksa hep beraber televizyonda sesi açıp iktidarın bize ne bahşettiğini öğrenmek zorunda kalacağız” diyerek sözlerini tamamladı.

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu