TİP MYK üyesi Can Soyer: Spekülasyonların kimseye faydası yok
İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) MYK üyesi Can Soyer, Artı TV ekranlarında yayınlanan Merve Çakmakcı ile Haber Aktüel programının konuğu oldu. Canlı yayına bağlanan Soyer, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Partisinin milletvekilliği seçimlerindeki tutumuna ilişkin soruları yanıtlayan Soyer, TİP’in bazı bölgelerde kendi adaylarını çıkarması kararına dair “Verileri inceliyoruz. Bu veriler bizim bu seçimlerde belli bölgelerde partimizin adıyla ve kendi adaylarıyla seçime girmesinin ittifakımıza daha fazla destek sağlayacak, daha fazla katkı koyacak bir yöntem olduğunu gösteriyor” dedi.
“Ortak liste konusunda HDP ile görüşme yapılacak mı?” sorusuna yanıt veren Soyer, “Kapı açıktır tabii ki. Kapıların kapatıldığı müzakere süreci ya da ittifak süreci yürüttüğümüzü zaten hiç düşünmemiştim. Fakat kapılar birbirimize her zaman açık olduğu gibi görüşmelerimizdeki, yaklaşımlarımızdaki farklılıklara duyduğumuz saygı da her zaman baki. Bizim açımızdan şu ana kadar masada müttefiklerimizle yürüttüğümüz görüşmelerde yeni bir tablo söz konusu değil. Biz partimizin daha önce ilan etmiş olduğu kararın hazırlıklarını yaparak uygulamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bizim açımızdan şu an yeniden değerlendirme söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
TİP’in belli bölgelerde kendi logosu ve adaylarıyla seçime girmesinin Emek ve Özgürlük İttifakı’nın vekil sayısını artıracağına vurgu yapan Soyer şöyle konuştu:
“Biz aslında hep aynı şeyi söylüyoruz. Ortada iki yaklaşım var fakat bu yaklaşımlar belirli fikir jimnastiklerinden ya da teehhüllerden oluşmuyor. Ortada veriler var. Herkesin elinde bazı veriler var. Bizim elimizde de veriler var. Kamuoyu araştırmaları var, anketler var, örgütümüzün sahadan topladığı veriler var. Biz de belirli kararlar ve yaklaşımlar oluştururken bunları canımız öyle istediği için veya böylesi bize daha hoş geldiği için almıyoruz. Dolayısıyla burada ikna edilmesi gereken sadece TİP değil. Belki diğer müttefiklerimizin de ikna edilmesi gerekir.
‘BİZ HİÇBİR ZAMAN ‘TÜM SEÇİM BÖLGELERİNDE SEÇİME GİRECEĞİZ’ DEMEDİK’
Şunu tekrar ifade etmiş olayım: Biz Türkiye’nin 81 ilinde, bütün seçim bölgelerinde seçime girmek, kendi adımızla girmek kararını zaten hiç ifade etmedik. Bizim elimizdeki verilerden hareketle TİP’in güçlü bir seçmen tabanına sahip olduğu ve bu seçmen tabanını sandıkta oy olarak toplayabileceğini gördüğümüz iller ve bölgeler var. Buralarda seçime girmemizin sadece TİP’e verilen oyları artırmış anlamına gelmeyeceğini aynı zamanda Emek ve Özgürlük İttifakı’na verilen oylar olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Biz hepimizin, bütün müttefik güçlerin tek bir havuzdan beslenmesini doğru bulmuyoruz. Bilakis hepimizin kendi kanallarımızla, kendi dayanaklarımızla aynı havuzu büyütmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bizim açımızdan bu havuzu büyütmenin yolu partimizi belli bölgelerde seçimi kendi adaylarıyla ve amblemiyle sokmaktır.”
‘SPEKÜLASYON YAPMANIN KİMSEYE FAYDASI YOK’
Programın son bölümünde TİP’e yönelik eleştirilere yanıt veren Can Soyer, “Milletvekili sayımızda bir azalma mı yoksa artma mı olup olmayacağına dair artık spekülasyon yapmanın çok bir faydası yok” dedi.
Siyasi parti yöneticilerinin daha yapıcı açıklamalarda bulunması gerektiğini söyleyen Soyer şu ifadeleri kullandı:
“Ben ittifakın bir parçası olarak müttefik partilerden herhangi biri açısından ‘bence onların vekil sayısını düşürme olasılığı daha yüksektir’ demeyi açıkçası biraz yakışıksız bulurum. Buradan sitemlerimi iletmiş olayım. Bu aslında bir anlamda TİP’e oy vermeye niyetli, böyle bir beklentisi olan insanları da endişeye sevk eden açıklamalar. Birbirimiz hakkında, birbirimizin çalışmaları ve hedefleri hakkında bence biraz daha yapıcı ve teşvik edici olmamız hepimiz açısından fayda sağlar”
‘MÜTTEFİKLERİMİZİN NE YAPACAĞI BİZİ İLGİLENDİRMEZ DEMİYORUZ’
Partisinin, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın vekil sayısında azalma olmasına neden olacak hiçbir karara imza atmayacağının altını çizen TİP MYK üyesi sözlerini şöyle tamamladı:
“5 bin oyla 10 bin oyla bazen milletvekilliği kaybediliyor. İyi de biz zaten 5 bin oyla milletvekilliği kaybedilmesi muhtemel olan yerde niye seçime girelim? Bunu zaten yapmayacağımızı, buralarda müttefiklerimizle beraber ortak bir yol bulacağımızı defalarca ifade ettik. Fakat bunlar sanki hiç söylenmemiş gibi TİP ‘Beni müttefiklerimin ne yapacağı hiç ilgilendirmez’ demiş gibi davranılıyor. Biraz sosyal medyada söz konusu olan sorumsuz bir şehvetin de bunda bir etkisi var herhalde. Ama bizler, siyaset partilerin yöneticileri buralarda konuşurken bu şehveti körüklemekten imtina etmeliyiz diye düşünüyorum.”