Yıl başı öncesi döviz kurundaki yükselişle birlikte kuruyemiş ürünlerine yaklaşık yüzde 50 oranında zam gelirken Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜKSİAD) Başkanı Aykut Dinler, belirsizliğin sürmesi halinde yeni zamların gelebileceğini belirtirken, “Böyle giderse vatandaşımız kuruyemiş yiyemeyecek” dedi.
T24’ten Eray Görgülü’ye konuşan TÜKSİAD Başkanı Dinler, yaklaşan yılbaşı öncesi sektörün son durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
‘İTHAL ÜRÜNLER BİR AYDA YÜZDE 50 ZAMLANDI’
Dinler’in açıklamaları şöyle:
“Mazot, gübre gibi girdilere sürekli zam geliyor. Döviz kurundaki artış da arz talep dengesini bozdu. Üreticiler, üründen elde edeceği kazancın enflasyona karşı ezilmemesi için ürünlerini satmıyor ve lisanslı depolarda bekletmeye başladılar. İthal getirdiğimiz hurma, kahve, badem, kajun ve ceviz son bir ayda yaklaşık yüzde 50 oranında zamlandı. Ceviz ve badem gibi ürünlerde yerli üretim, iç piyasa ihtiyacının ancak yüzde 30’unu karşılayabiliyor.
‘BELİRSİZLİK SÜRERSE DAHA DA ZAMLANABİLİR’
Son dönemde gerek iç piyasa ürünlerine gerekse de ithal ürünlere şiddetli şekilde zam geliyor. Yılbaşı öncesi zaten kuruyemiş, son bir ayda ortalama yüzde 50 civarında zamlandı. Bu belirsizlik sürerse, son günlerde daha da zamlanabilir. Yurt dışından olan talep aşırı artınca iç piyasada da arz talep dengesi bozuldu. Aslında bizim ürünlerimiz sağlıklı olduğu için zaten dünya pazarında rağbet gören ürünlerdi, üstüne bir de döviz kuru TL’ye karşı çok fazla değerlendi. Böyle olunca talep çok arttı.
‘BÖYLE GİDERSE VATANDAŞIMIZ KURUYEMİŞ YİYEMEYECEK’
Geçtiğimiz yıl kuruyemiş sektörünün ihracat rakamı 4 milyar dolardı. Bu yılın ilk 10 ayında bu rakamı geçtik. Bir yandan seviniyoruz. İhracat artıyor, bu iyi bir şey ama bir yandan da kendi vatandaşımız için tedirginiz. Böyle giderse vatandaşımız kuruyemiş yiyemeyecek. Kuruyemiş bir yandan da sağlıklı bir ürün ve aslında tüketilmesi gereken temel gıdalardan. Burada Tarım Bakanlığı’na çok iş düşüyor. Ekilebilir alanlarımız belirli oranda ama doğru fidan yönetimiyle verimliliği artırabiliriz. Üründe verimliliği ne kadar artırırsak bu sorunların üstesinden geliriz.”
